Vay canına! Türkiye'nin ihracat rakamları adeta roket gibi fırlamış durumda. 2024 yılında elde edilen 390 milyar dolarlık ihracat geliri, ülke ekonomisi için tam anlamıyla bir dönüm noktası oldu diyebiliriz.
Geçen yıla kıyasla %3.6'lık bir büyüme kaydedilmiş ki, bu hiç de küçümsenecek bir oran değil. Pandemi sonrası küresel ekonomideki dalgalanmalara rağmen Türkiye'nin bu performansı gerçekten takdire şayan.
Sektörler Arasında İnanılmaz Bir Yarış
Otomotiv sektörü yine tahtını korumuş gibi görünüyor. 35.7 milyar dolarlık ihracatla en fazla döviz getiren sektör olmuşlar. Hani derler ya, 'otomotiv Türkiye'nin lokomotifi' diye - bu söz bu yıl da doğrulanmış oldu.
Hazır giyim sektörü ise 22.2 milyar dolarla ikinci sırada yer alıyor. Dünya modasında Türk imzasının ağırlığını hissettirdiği bir yıl olmuş.
Kimler, Nereye, Ne Kadar Satmış?
Almanya'ya yapılan ihracat 22.3 milyar dolarla zirvede. Avrupa'nın ekonomik deviyle ticari ilişkilerimiz sapasağlam görünüyor.
- ABD: 16.2 milyar dolar
- Irak: 15.1 milyar dolar
- Birleşik Krallık: 14.8 milyar dolar
- İtalya: 13.8 milyar dolar
Bu liste, Türkiye'nin küresel ticarette ne kadar geniş bir yelpazeye yayıldığını gösteriyor. Asya'dan Avrupa'ya, Ortadoğu'dan Amerika'ya kadar uzanan bir ticaret ağından bahsediyoruz.
Peki Ya İthalat Tarafı?
İthalat 2024 yılında 487.3 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. Bu rakamların açıkladığı ticaret açığı ise 97.3 milyar dolar seviyesinde. Evet, bu konuda hala yol almamız gerekiyor ama ihracattaki bu olağanüstü performans en azından moral verici.
Dış ticaret hacminin 877.3 milyar dolara ulaşması ise Türkiye'nin küresel ticaret arenasında giderek daha önemli bir aktör haline geldiğinin göstergesi.
Sonuç olarak, 2024 yılı Türkiye ekonomisi için gerçekten parlak bir yıl olmuş. İhracattaki bu rekor performans, ülkenin üretim kapasitesi ve uluslararası pazarlardaki rekabet gücü hakkında oldukça umut verici sinyaller veriyor. Önümüzdeki yıllarda bu başarının devam edip etmeyeceğini hep birlikte göreceğiz - ama şu an için durum oldukça iç açıcı görünüyor.
