Gözlerini Karadeniz'in diğer yakasına diken Türkiye, komşusu Romanya ile ticari ilişkilerini bambaşka bir seviyeye taşımaya hazırlanıyor. Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın açıklamaları, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin adeta roketlenmek üzere olduğunu gösteriyor.
Öyle ki, 2028 yılına kadar 20 milyar dolarlık bir ticaret hacmi hedefleniyor. Bu rakam, bugünkü seviyelerin neredeyse iki katından fazla! Bolat'ın ifadeleri arasında geçen "stratejik ortaklık" vurgusu ise işin ciddiyetini ortaya koyuyor.
İki Eski Dost, Yeni Ticaret Hamlesi
Aslında Türkiye ve Romanya için yeni sayılmaz bu ilişki. Yıllardır süregelen bir ekonomik alışveriş var zaten. Fakat son dönemde yaşanan gelişmeler, bu iş birliğine farklı bir boyut kazandırmış durumda. Bakan Bolat'ın da altını çizdiği gibi, iki ülke arasındaki ticaret rakamları son yıllarda istikrarlı bir artış eğiliminde.
Peki bu hedefe ulaşmak için neler yapılacak? İşte burası önemli. Gümrük engellerinin azaltılmasından yatırım teşviklerine, ortak projelerden enerji iş birliğine kadar bir dizi adım atılması planlanıyor. Kısacası, ticareti sadece mal alıp satmak olarak görmüyorlar.
Rakamlar Ne Diyor?
Şu anki duruma baktığımızda, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 11-12 milyar dolar civarında olduğunu görüyoruz. Yani 20 milyar dolarlık hedef, mevcut seviyenin neredeyse iki katı. Bu da demek oluyor ki önümüzdeki dört yıl içinde ciddi bir sıçrama yaşanması gerekecek.
Bakanlığın verilerine göre, Türk ihracatçıları Romanya pazarında oldukça aktif. Özellikle otomotiv, makine ve tarım ürünlerinde rekabet gücümüz oldukça yüksek. Romanya'dan ise daha çok ham madde ve ara malı ithal ediyoruz.
Zorluklar ve Fırsatlar
Tabii bu hedefe ulaşmak hiç de kolay olmayacak. Önümüzde lojistik zorluklar, bürokratik engeller ve tabii ki küresel ekonomik belirsizlikler gibi pek çok zorluk var. Ama aynı zamanda büyük fırsatlar da mevcut.
Mesela Romanya, Avrupa Birliği üyesi olması nedeniyle Türk ürünleri için bir köprü görevi görebilir. Ayrıca her iki ülkenin de genç ve dinamik bir nüfusa sahip olması, tüketim potansiyelini artırıyor.
Bakan Bolat'ın dediği gibi, "İki ülke arasındaki ekonomik bağlar sadece ticaretle sınırlı kalmamalı." Yatırımlar, teknoloji transferi ve ortak Ar-Ge projeleri de bu iş birliğinin önemli ayaklarını oluşturuyor.
Kısacası, 2028 hedefi sadece bir rakamdan ibaret değil. Türkiye'nin bölgesel ekonomik etkisini artırma stratejisinin önemli bir parçası. Bakalım bu iddialı hedefe ulaşılacak mı? Zaman gösterecek...