Tam da ekonomideki hareketliliğin en somut göstergelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor bu veriler. Türk limanları, adeta bir arı kovanı gibi hareketli! Son dönemde yaşanan artış öyle dikkat çekici ki, rakamlar konuşmaya başladığında insan şaşırıp kalıyor doğrusu.
Geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde Türk limanlarına uğrayan gemi sayısı tam 19 bin 262'ye ulaşmış. Bu, son yedi yılın en yüksek seviyesi demek! 2017'den bu yana böyle bir hareketlilik görülmemiş desem yeridir.
Rakamlar Ne Diyor?
İşin ilginç yanı, bu artışın sadece gemi sayısıyla sınırlı kalmaması. Limanlardaki yükleme-boşaltma kapasitesi de aynı oranda artış gösteriyor. Yani gemiler boş gelmiyor, dolu gidiyor - ki bu da ticaret hacmindeki büyümeyi açıkça gösteriyor.
Peki neden bu kadar hareketlilik? Sanırım Türkiye'nin coğrafi konumu ve liman altyapısındaki iyileştirmeler meyvelerini vermeye başladı. Bir de tabii pandemi sonrası küresel tedarik zincirlerindeki toparlanmanın etkisi yadsınamaz.
Bölgesel Dağılım Dikkat Çekici
Marmara limanları her zaman olduğu gibi başı çekiyor ama Ege ve Akdeniz limanlarındaki artış da hayli dikkat çekici. Özellikle konteyner gemilerindeki artış, ihracatımızdaki canlılığın bir göstergesi sanki.
Şöyle düşünün: Her bir gemi, ülkemize giren veya çıkan mal demek. Her bir yük, ekonomimize katkı demek. Bu kadar çok geminin limanlarımıza uğraması, ticaretimizin ne kadar hareketlendiğinin en net kanıtı bence.
Gelelim en can alıcı noktaya: Bu artış sürdürülebilir mi? Uzmanlar, küresel ekonomideki belirsizliklere rağmen Türk limanlarındaki bu hareketliliğin en azından orta vadede devam edeceğini düşünüyor. Çünkü Türkiye, artık uluslararası deniz ticaretinde çok daha önemli bir aktör haline geldi.
Sonuç olarak, denizlerdeki bu hareketlilik karada da kendini hissettiriyor. Liman çalışanlarından lojistik firmalarına, ihracatçılardan nakliyeciler kadar birçok sektör bu canlılıktan nasibini alıyor. Ve görünen o ki, Türk limanlarının bu 'gemi trafiği' rekoru, ekonomimiz için oldukça umut verici sinyaller taşıyor.
