
Ankara'da siyaset tam bir gerilim filminin sahnelerini aratmadı son günlerde. Meclis'in o görkemli koridorları, adeta bir politik gerilim setine dönüştü desek yeri. Ve işin içinde elbette CHP'nin iki ismi: Mahir Polat ile Tanal Kılıç.
Olay öyle sıradan bir siyasi tartışma değil, hukukun bile tanımakta zorlandığı türden bir provokasyon aslında. Özgür Özel'in adeta "düğmeye bastığı" iddia edilen bu süreçte, her şey planlı bir senaryonun parçası mıydı acaba? Kim bilir...
Meclis çıkışında yaşananlar gerçekten içler acısı. Siyasi görüş farklılıkları elbette olacak, ama bu kadar mı? Vandallık diye nitelendirilen eylemler, hukukun sınırlarını zorluyor. Polat ve Kılıç'ın başrolde olduğu bu talihsiz olay, aslında hepimizin malumu: Siyaset, kavga etmek değil çözüm üretmek demek.
Hukuk Ne Diyor?
Hukuk camiasından gelen yorumlar oldukça net aslında. Yaşananların hukuki bir dayanağı yok. Hatta bazı hukukçular, bu tür eylemlerin demokratik bir toplumda kabul edilemez olduğunu vurguluyor. Peki neden? Çünkü meclis, kavganın değil diyaloğun merkezi olmalı.
Özgür Özel'in bu süreçteki rolü ise apayrı bir merak konusu. Acaba gerçekten provokasyon için mi düğmeye bastı, yoksa işler kontrolden mi çıktı? Siyasetin labirentlerinde kaybolmadan söylemek gerek: Bu tür hamleler, kimseye fayda sağlamıyor.
Son Dakika Gelişmeleri
Son dakika haberlerine göre, konuyla ilgili hukuki süreç devam ediyor. CHP içerisinde de bu olayın yankıları sürüyor. Kimi milletvekilleri sessizliğini korurken, kimi ise olayı kınıyor. Siyasetin bu denli kutuplaştığı bir dönemde, aslında hepimizin aklında aynı soru: Nereye kadar?
Ankara'da yaşanan bu olay, sadece bir kavga değil aslında. Siyasi kültürümüzün bir aynası adeta. Umarım bundan ders çıkarılır da, bir daha böyle sahneler görmeyiz. Çünkü meclis, kavga değil çözüm üretme yeri.