O gece her şey normal başlamıştı. Edanur, belki de evine dönüyordu, belki de arkadaşlarını ziyaretten geliyordu. Kim bilebilirdi ki sıradan bir yürüyüşün hayatına mal olacağını? İşte tam da bu noktada trafiğin karanlık yüzü bir kez daha kendini gösterdi.
0.83 promil alkolle direksiyona geçen sürücü -ki bu rakam yasal sınırın katbekat üzerinde- kontrolü kaybetti ve aracı kaldırıma doğru savruldu. O an her şey birkaç saniye içinde oldu. Araç kaldırıma çıktı ve masum yaya Edanur'a çarptı.
Korkunç Rakam: 0.83 Promil Ne Anlama Geliyor?
Aslında bu rakamın ne kadar tehlikeli olduğunu anlamak için şunu söyleyebilirim: Yasal sınır 0.50 promil. Yani sürücü, kanunda belirlenen limitin neredeyse iki katı alkolle araç kullanıyordu. Bu durumda reflekslerin ne kadar zayıfladığını, dikkatin nasıl dağıldığını tahmin etmek zor değil.
Ortalama bir insan için 0.83 promil alkol demek:
- Koordinasyonun ciddi şekilde bozulması
- Görme ve işitme duyularında zayıflama
- Reaksiyon süresinin yavaşlaması
- Yargılama yeteneğinin neredeyse kaybolması
Ve bütün bu risklere rağmen direksiyona geçmek... İnsanın aklı almıyor doğrusu.
O Anlar: Göz Göre Göre Gelen Felaket
Kaza anını gören tanıkların anlattıkları tüyler ürpertici. Araç adeta kontrolden çıkmış, kaldırıma fırlamış. Edanur'un kaçacak zamanı bile olmamış. Belki de en acı tarafı, kaldırımın güvenli olması gereken bir alan olmasıydı. Yani insan "En azından kaldırımda güvendeyim" diye düşünür, değil mi?
Maalesef bu düşünce artık bir yanılgıdan ibaret. Çünkü alkollü sürücüler için ne kaldırım ne de başka bir güvenli alan kalmıyor.
Sonuç: Bir Hayat Söndü, Bir Aile Yıkıldı
Edanur hastaneye kaldırıldı ama tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Arkasında yıkılmış bir aile, bitmeyen acılar bıraktı. Sürücü ise gözaltına alındı ve adalet önüne çıkarılacak.
Bu kaza aslında hepimize bir kez daha şunu hatırlattı: Alkol ve direksiyon asla ama asla bir araya gelmemeli. Bir anlık "aman ne olacak" düşüncesi, bir ömür boyu pişmanlığa dönüşebiliyor. Üstelik sadece kendi hayatınızı değil, masum insanların hayatlarını da karartıyorsunuz.
Belki de bu trajik olay, toplum olarak alkollü araç kullanımı konusunda daha fazla duyarlılık göstermemiz gerektiğini bir kez daha gösterdi. Unutmayalım ki trafik canavarı değil, insan hataları öldürüyor.
