Tam 14 yıl boyunca adaletten kaçmayı başarmıştı. Neredeyse bir gençlik çağı kadar süre... Ama nafile. Çünkü adalet her zaman -belki gecikmeli de olsa- tecelli ediyor.
Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesinde düzenlenen operasyon, aslında sıradan bir günün sıradan bir saatinde başladı. Kimse ne olacağını tahmin edemezdi. Polis ekipleri, uzun süredir takipte oldukları isme yönelik kritik bir istihbarat almıştı. Hani derler ya, 'her şey bir istihbaratla başladı' diye, işte öyle oldu.
Son Durak: Adaletin Kolları
Operasyon ekibi sessiz sedasız ilerledi. Sanki zamanın durduğu o anlarda, her adım bir gerilim filmi sahnesi gibiydi. Firari, tam 5.120 gün boyunca kayıplara karışmıştı. Neredeyse yarım ömür sayılır.
Ve işte o an... Polis ekipleri hedefe ulaştı. Direniş falan yok - nasıl olsun ki zaten? 14 yıllık bir kaçışın yorgunluğu yüzünden okunuyordu. Belki de içten içe bu günün geleceğini biliyordu.
Şafak Sökmeden Yapılan Baskın
Baskın için en uygun zaman seçilmişti: şafak sökmeden hemen önce. O saatlerde insanların en savunmasız olduğu anlar... Polis, tüm hazırlıklarını titizlikle yapmıştı. Ne bir hata ne de bir kaçış şansı bırakılmıştı.
- Operasyon ekibi özel olarak seçilmişti
- Tüm çıkışlar kontrol altına alınmıştı
- Ani ve sürpriz bir müdahale planlanmıştı
Ve plan harfiyen uygulandı. Firari, neredeyse direnemeden etkisiz hale getirildi. O anda hissettikleri merak konusu doğrusu - 14 yıllık özgürlüğün son anlarında neler düşünmüştü acaba?
Adalet Yerini Buldu
Yakalanan hükümlü, derhal işlemler için emniyet müdürlüğüne götürüldü. Oradaki prosedürler -kimlik tespiti, sağlık kontrolü ve diğer formaliteler- hızla tamamlandı. Artık sıra cezanın infaz edilme aşamasındaydı.
Bu olay aslında şunu gösteriyor: Adalet ağından kaçış yok. Belki gecikir, belki zaman alır ama mutlaka ulaşır. 14 yıl sonra bile olsa...
Polisin bu başarısı, aslında sessiz sedasız çalışan emniyet teşkilatının ne kadar etkili olduğunun da bir göstergesi. Onlar her zaman görevinin başında, toplumun güvenliği için çalışıyorlar. Ve sonuç ortada.
