O gece, saatlerin çoktan gece yarısını geçtiği bir vakitti. Sokaklar, normalde hiç olmadığı kadar gergin ve sessizdi. Sanki havada bir şeylerin ters gideceğine dair bir his vardı. Kimse tam olarak ne olduğunu anlamadan, her şey bir anda değişiverdi.
Bombalar patladı, silahlar sustuğu sanılan yerlerden yeniden konuşmaya başladı. İnsanlar, evlerinin camlarından dışarıyı izlerken, birçoğu için hayatın artık eskisi gibi olmayacağını henüz bilmiyordu.
Bir Annenin Yüreğine Düşen Ateş
"Gelinliğini değil, tabutunu gördüm." Bu cümle, o geceyi yaşayan binlerce insandan birinin, bir annenin dilinden dökülen en acı sözlerden biriydi. Oğlunun düğün gününe sayılı günler kala, hayallerinin yerini bir kabus almıştı. Düğün davetiyeleri henüz dağıtılmıştı ki, bir telefon geldi. Telefondaki ses, oğlunun artık aramızda olmadığını söylüyordu.
O an, zaman durdu sanki. Bir anne için en büyük korku, evladının kendisinden önce gitmesiydi. Ve bu korku, o gece birçok aile için gerçek oldu.
Unutulmayacak Bir Gece
15 Temmuz gecesi, sadece bir darbe girişimi değil, aynı zamanda bir milletin diriliş destanıydı. İnsanlar, tankların önüne çıplak elleriyle çıktı. Genç yaşlı demeden, herkes vatanını savunmak için sokaklara döküldü. O gece, Türkiye'nin her köşesinde yaşanan kahramanlık hikayeleri, tarihin sayfalarına altın harflerle yazıldı.
Ancak bu destanın bir de görünmeyen yüzü vardı: şehit ailelerinin gözyaşları. Onlar, vatan uğruna canlarını feda eden evlatlarının ardından, her yıl bu tarihte yeniden hüzne boğuluyor.
Acılar Taze, Hatıralar Canlı
Bugün, o kara gecenin üzerinden yıllar geçse de, acılar hâlâ taze. Şehit anneleri, her 15 Temmuz'da evlatlarının mezarları başında dualar ediyor, gözyaşlarıyla anılarını tazeliyor. "Gelinliğini değil, tabutunu gördüm" diyen o anne de, her yıl aynı acıyı yeniden yaşıyor.
Belki de en zoru, kaybettiklerimizin yerini hiçbir şeyin dolduramayacağını bilmek. Ama bir gerçek var ki, o gece şehit düşenler, bu vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna canlarını verdiler. Ve onların hatıraları, Türk milletinin kalbinde sonsuza kadar yaşayacak.
