İstanbul'un Sultangazi ilçesi, dün gece saatlerinde yürek burkan bir haberle sarsıldı. Haberlerdeki o bildik cümlelerin ötesinde, gerçek bir insan hikayesiydi bu. 65 yaşındaki Hüseyin K., çalıştığı inşaat şantiyesinde hayata veda etti.
Olay, Hamidiye Mahallesi'ndeki bir inşaat alanında meydana geldi. Gece bekçisi olarak görev yapan Hüseyin amca—herkesin sevdiği, emekli olması gerekirken hala çalışmak zorunda kalan bir insandı belki de. Kim bilir kaç geceyi orada, o soğuk şantiyede geçirmişti?
Son Dakikaların Gizemi
Akşam saatlerinde iş arkadaşları tarafından cansız bedeni bulunduğunda, her şey için çok geçti. Hemen 112 Acil Servis'e haber verildi tabii. Ambulanslar olay yerine adeta yarışırcasına geldi. Sağlık ekipleri nefes alıp almadığını kontrol ettiler, kalp atışlarını dinlediler. Ama ne yazık ki...
Yapılan tüm müdahaleler sonuçsuz kaldı. Bazen hayat işte böyle acımasız oluyor. Bir insan, daha dün konuştuğunuz, belki çayını içtiğiniz bir insan, bir anda yok oluyor.
Soru İşaretleri ve Araştırma
Polis ekipleri olay yerinde inceleme yaparken, akıllarda hep aynı soru: "Nasıl oldu bu?" İş kazası mıydı, yoksa doğal nedenlerle mi hayatını kaybetmişti? Gözler şimdi adli tıp raporunu bekliyor. O rapor, belki de ailesine bir nebze olsun cevap verecek.
Şantiye alanında çalışan diğer işçilerin ifadeleri alındı. Herkes şaşkın, herkes üzgün. Böyle anlarda insan, "keşke"lerle dolup taşıyor. Keşke biraz daha dikkatli olsaydık, keşke daha erken fark etseydik...
Hüseyin K.'nin cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. O soğuk morgda şimdi, bir hayatın son buluşunun hüznü var. Arkasında ise cevaplanmamış sorular ve derin bir acı bırakarak.
Bu olay, aslında hepimizin görmezden geldiği bir gerçeği bir kez daha hatırlattı: İş güvenliği sadece kağıt üzerinde kalan bir kavram değil. Gerçek hayatlar, gerçek insanlar söz konusu. Ve bazen, en sıradan işler bile ölümcül olabiliyor.