Tam yedi uzun yıl boyunca adeta bir hayalet gibi kayıplara karışmıştı. Nerede olduğunu, ne yaptığını kimse bilmiyordu. Ta ki dün akşamüzerine kadar.
Polisin adeta bir dedektif filminden fırlamışçasına sürdürdüğü takip sonuç verdi. Hakkında kesinleşmiş 15 yıl hapis cezası bulunan zanlı, nihayet ele geçirildi. Şimdi soruyor insan: "Bu kadar zaman neredeydi? Nasıl saklanabildi?"
Operasyon Anı
O anı düşünün - polis ekipleri sessiz sedasız konuma yaklaşıyor. İçerideki adamın yıllardır arandığından haberi var mıydı acaba? Kapı çalındığında her şey birkaç saniyede olup bitti.
Öyle aman aman bir direniş falan da yok. Belki de kaçışın artık sona erdiğini biliyordu. Elleri kelepçelenirken yüzündeki ifadeyi merak ediyor insan - rahatlama mı, yoksa pişmanlık mı?
Geçmişe Yolculuk
Hikaye aslında 2017 yılına dayanıyor. O zamanlar verilen ceza henüz kesinleşmemişti ama zanlı beklemeye bile gerek görmeden - bu arada, neden acaba? - ortadan kaybolmayı tercih etmiş.
Yedi yıl! Düşünsenize, bir insan yedi yıl nasıl saklanır? Kimler görüyor, nerede yaşıyor, nasıl para kazanıyor? Bunların hepsi büyük soru işaretleri.
Adaletin Geç de Olsa Yerini Buluşu
Polis kaynakları operasyonun detaylarını anlatırken gözlerindeki o profesyonel gururu hissedebiliyordunuz. "Evet, zaman alabilir ama adalet her zaman yerini bulur" derler ya - işte tam da öyle bir an.
Zanlı şu anda emniyet sorgusundan geçiyor. Ardından - artık kaçış yok - cezasını çekmek üzere ilgili cezaevine sevk edilecek.
Bu olay bize şunu gösteriyor: Kanunlarımız var ve işliyor. Belki bazen zaman alıyor ama sonuçta herkes hesabını veriyor. Toplum olarak rahat bir nefes alabiliriz - bir firari daha yakalandı, adalet yerini buldu.