Adana'da o korkunç 6 Şubat 2023 depreminin yaraları hâlâ kanarken, adalet terazisi nihayet hareket etti. Gülseren Apartmanı'nın enkazı altında hayatını kaybeden 74 masum insanın aileleri için bekleyiş, tarihi bir kararla sonuçlandı.
Mahkeme salonunda adeta nefesler tutulmuştu. Her biri bir diğerinden ağır suçlamalar, neredeyse duyulmamış bir cezayla taçlandırıldı. Müteahhit Mehmet Y. ve diğer sanıklar, 62 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu yetmedi, üzerine 865 yıl ek hapis cezası geldi.
Bir Gecede 74 Can Gitti
O gece, saat 04.17'yi gösterdiğinde, Çukurova'nın göbeğinde yaşam bir anda durdu. Gülseren Apartmanı, sanki kâğıttan yapılmışçasına yerle bir oldu. İçinde uyuyan aileler, çocuklar, yaşlılar... Hepsi bir anda enkaz altında kaldı.
Kurtarma ekiplerinin çabalarına rağmen, 74 kişiye ulaşılamadı. Kimi yeni evlenmişti, kimi emekliliğini kutluyordu, kimi ise daha hayatının baharındaydı. Hepsi, güvenli olduğunu düşündükleri evlerinde can verdiler.
Denetim mi, İhanet mi?
Davada ortaya çıkan detaylar tüyler ürperticiydi. Binada kullanılan malzemelerin standartların çok altında olduğu, beton kalitesinin yetersizliği, demirlerin incecik oluşu... Adeta zamana karşı yarışılan bir ölüm tuzağıydı burası.
Müteahhit ve yöneticiler, her fırsatta "biz de kurbanız" dese de, mahkeme dosyaları bambaşka bir hikâye anlatıyordu. Para kazanma hırsı, insan hayatının önüne geçmişti. Ve bunun bedeli ağır olacaktı.
Türkiye'nin Deprem Adaletinde Bir İlk
Bu karar, sadece Adana için değil, tüm Türkiye için bir dönüm noktası oldu. Depremde hayatını kaybedenlerin aileleri, nihayet bir nebze olsun rahat nefes aldı. "Artık kimse bizim yaşadığımız acıyı yaşamasın" diyorlar.
Mahkeme heyeti, verdiği kararla adeta bir mesaj verdi: İnşaat sektöründeki denetimsizlik ve ihmaller asla affedilmeyecek. Can güvenliği, her şeyden önce gelmeli.
Bu dava, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesinde önemli bir adım. Umarım, bundan sonra hiçbir müteahhit, hiçbir denetçi, insan hayatını hiçe sayarak iş yapmaya cesaret edemez.
