Adana'da hava ağır, insanın içini karartacak kadar bunaltıcı bir gündü. Öyle bir olay yaşandı ki, şehrin sıcağına rağmen insanın kanını dondurmayı başardı. İnsan denen varlığın ne denli korkunç bir hal alabileceğine dair adeta bir ders niteliğindeydi yaşananlar.
Ceyhan ilçesinin o bildik sokaklarında, aslında her şey çok farklı başlamıştı. İki eski dost, iki arkadaş... Ama ne yazık ki dostluk denilen o kutsal bağ, yerini ölümcül bir nefrete bırakmıştı. Ve işte o an geldiğinde, biri diğerine tam 100 metre mesafeden nişan aldı. Silahın tetiği çekildi ve bir hayat, bir dostluk, her şey anında sona erdi.
Mahkeme Salonunda Şok Eden İtiraf
Mahkeme salonunda ise olayın ardından yaşananlar, cinayetin kendisi kadar ürperticiydi. Sanık M.A., savunmasında öyle şeyler söyledi ki, adeta salondaki herkesin tüyleri diken diken oldu. "Ben onu öldürmek istemedim" diyordu ama kurşunun nereye isabet ettiğini çok iyi biliyordu aslında.
Ortada korkunç bir ironi vardı - bir zamanlar beraber kahve içtikleri, dertleştikleri, belki de en gizli sırlarını paylaştıkları biri, şimdi ellerinde kelepçeyle hayatının yargılanmasını bekliyordu. İnsanın aklı almıyor doğrusu.
Cinayetin Soğuk Yüzü
Olayın detaylarına gelirsek... M.A., eski arkadaşı H.K.'yi vurmak için tam 100 metre uzaktan ateş etmiş. Bu mesafe öyle rastgele bir rakam değil - bir futbol sahasının neredeyse uzunluğu kadar. Yani zanlının niyetinin ne kadar keskin olduğunu gösteriyor aslında.
Ortada ciddi bir husumet varmış meğer. Belki para yüzünden, belki şeref meselesi, kim bilir? Ama ne olursa olsun, bir insanın canını almak için bahane olmamalı. Öyle değil mi?
Mahkemedeki ifadeler ise tam bir trajedi. "Aramızda sorun vardı" diye geçiştiriyor zanlı. Sorun mu? İnsan bir arkadaşıyla sorun yaşayınca onu öldürmeyi mi düşünür normalde? Bu sorunun cevabını herkes kendi vicdanında aramalı bence.
Adli Tıp Raporunun Çarpıcı Sonuçları
Olay yerinde bulunan mermi kovanları, silahın menzili, atış açısı - her şey M.A.'nin kasıtlı hareket ettiğini gösteriyor. Adli tıp raporu da bunu doğruluyor zaten. Kurşun tam isabet etmiş maalesef.
Şimdi bir aile oğlunu kaybetmiş, bir mahalle bu vahşete tanık olmuş, ve bir insan ömür boyu hapisle yüz yüze. Kim kazandı peki bu işten? Cevabı yok bu sorunun.
Sonuç olarak, Adana'da yaşanan bu olay sadece bir cinayet değil, aynı zamanda toplum olarak nereye gittiğimizin de acı bir göstergesi. Dostluk, arkadaşlık gibi değerlerin nasıl yok olduğunun kanıtı. Umarım benzeri olaylar bir daha yaşanmaz - ama ne yazık ki umutlar gerçeklerin önüne geçemiyor her zaman.