Sokak Ortasında Vahşet: 15 El Ateş Ederek Eski Eşini Katletti!
Adana'da Sokak Ortasında 15 Kurşunla Cinayet

Adana'da sıradan bir gün, bir insanlık dramına sahne oldu. O anları görenlerin gözleri inanamadı - sokak ortasında, gün ışığında işlenen bu vahşet, aslında ne yazık ki pek çok benzeri gibi önlenebilir bir trajediydi.

Olay, Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçesi Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre katil zanlısı M.A. (39), daha önce birlikte olduğu Gülcan A.'yı (35) soğukkanlılıkla takip etti. Kadın, o sırada çok sevdiği yeğeniyle birlikte yürüyordu - belki de hayatının son dakikalarında en mutlu anlarından birini yaşıyordu.

Ve sonra her şey birkaç saniye içinde oldu. M.A., hiç tereddüt etmeden silahını çekti ve tam 15 el ateş açtı. Kurşunların hedefi ise sadece Gülcan A. değildi; aslında hepimizin insanlığına, toplum olarak duyarlılığımıza yönelikti bu saldırı.

Kamera Kayıtları Dehşeti Belgeledi

Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerdeki her detay, yaşanan vahşetin boyutunu gözler önüne seriyor. Zanlının nasıl soğukkanlı bir şekilde hareket ettiği, nasıl hedefini ıskalamamak için özen gösterdiği açıkça görülüyor. Bu görüntüleri izlerken insan kendini şu soruyu sormaktan alamıyor: Nasıl olur da bir insan bu kadar acımasızlaşabilir?

Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Gülcan A.'ya yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kurtaramadı. Yeğeni ise bu korkunç sahneyi tanık olmak zorunda kaldı - belki de ömür boyu taşıyacağı bir travmayla baş başa kaldı.

"Önlenebilir Bir Trajedi"

Mahalle sakinleri olay anında duydukları silah sesleriyle irkildiklerini anlatıyor. "Önce birkaç el silah sesi duyduk, sonra ardı ardına devam etti" diyor bir tanık. "Sokağa fırladığımızda gördüğümüz manzara içler acısıydı."

Bu cinayet, aslında pek çok benzeri gibi önlenebilir miydi? Kadınların hayatları pahasına ödediği bu korkunç bedeller ne zaman son bulacak? Toplum olarak hepimizin kendimize sorması gereken sorular bunlar.

Zanlı M.A. olay yerinden kaçmayı başarsa da, kolluk kuvvetleri tarafından kısa süre sonra yakalandı. Adalet, artık gereken cevabı vermek zorunda - çünkü Gülcan A.'nın ve onun gibi pek çok kadının sesi, ancak adaletle duyulabilir.

Bu vahşet, sadece bir cinayet değil aslında. Toplumsal bir yaranın, kadına yönelik şiddetin ulaştığı korkunç boyutun bir göstergesi. Ve maalesef her gün bir başka Gülcan'ın hikayesiyle karşılaşıyoruz.