Adana'da yaşanan ve tüyleri diken diken eden bir olayın yargı süreci nihayet sona erdi. Hatırlayacaksınız, geçtiğimiz aylarda adliye bahçesinde yaşanan o kan dondurucu an... Bir adam, eşini soğukkanlılıkla öldürmüştü. İnanması güç ama gerçekten oldu.
Olay şöyle gelişmişti: Çift, boşanma davası için adliyeye gelmişti. Tam binadan çıkıyorlardı ki, birden her şey altüst oldu. Erkek, aniden bıçağını çıkardı ve defalarca eşine sapladı. Gözlerinizin önüne getirmek bile insanı titretiyor, değil mi?
Mahkeme Kararını Açıkladı: İşte Beklenen Cezalandırma
Savcılık, bu korkunç olay için hiç tereddüt etmeden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etmişti. Haklıydılar da - böylesine insanlık dışı bir suçun başka türlü cezalandırılması düşünülemezdi zaten.
Mahkeme süreci boyunca sanığın tutumu da oldukça dikkat çekiciydi. Pişmanlık belirtisi göstermediği gibi, neredeyse yaptığından gurur duyuyormuş gibi bir tavır sergiledi. İnsanın içini acıtan türden bir davranış biçimiydi bu.
Son duruşmada jüri üyelerinin yüz ifadelerini görmeliydiniz - her biri olan bitenden derinden etkilenmişti. Sanık sandalyesinde oturan kişi ise, hâlâ o soğuk ve duygusuz ifadesini koruyordu. Nasıl bir insan böyle davranabilir ki?
Adalet Yerini Buldu Mu?
Karar açıklandığında salondaki herkes nefesini tuttu. Mahkeme, savcının talebini haklı bularak sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Aslında bu tür davalarda verilen cezaların yeterli olup olmadığı hep tartışılır - sizce de öyle değil mi?
Fakat şunu unutmamak lazım: Hiçbir ceza, bir insanın hayatını geri getiremez. Ölen kişinin ailesi ve sevenleri için bu karar belki bir teselli olabilir ama acılarını dindiremez. O anne, o kız kardeş, o çocuk - artık hep bir eksiklikle yaşayacaklar.
Bu olay, toplum olarak üzerinde düşünmemiz gereken çok şey var aslında. Şiddetin her türlüsü korkunç ama bir insanın en güvendiği kişi tarafından öldürülmesi... İşte bu, tarifi imkansız bir acı.
Adana'da yaşanan bu trajedi, maalesef kadına yönelik şiddetin ulaştığı boyutları bir kez daha gözler önüne serdi. Umarım bu karar, benzer olayların yaşanmasını engellemek için bir uyarı işlevi görür.