Başkent Ankara, son günlerde adeta bir su kâbusu yaşıyor. Muslukların suskunluğu, evleri ve işyerlerini esir almış durumda. İnsanlar, en temel ihtiyaçlarından biri olan suya ulaşmak için adeta çırpınıyor.
Dakikalar saatlere, saatler günlere dönüşüyor ama çözüm yok. ASKİ'nin açıklamaları ise vatandaşların öfkesini dindirmeye yetmiyor. "Planlı bakım" deniyor ama bu bakımın planı nerede, kimse bilmiyor.
Mahalleler Tek Tek Karanlığa Gömülüyor
Çankaya'dan Keçiören'e, Mamak'tan Etimesgut'a kadar neredeyse tüm ilçeler bu krizden nasibini alıyor. Sabah uyanıyorsunuz, su yok. Akşam eve dönüyorsunuz, hâlâ yok. Bu neyin kaderi?
Bir restoran işletmecisinin söyledikleri durumun vahametini özetler nitelikte: "Müşterilerimize hizmet veremiyoruz. Temizlik yapamıyoruz, yemek pişiremiyoruz. İş yerimiz battı sayılır."
İnsanlar Ne Yapıyor?
- Kova kova su taşıyan yaşlılar
- Bebek maması yapamayan anneler
- Duş alamadan işe gitmek zorunda kalan çalışanlar
- Susuzluktan bitkin düşen ev hayvanları
Ve tüm bu manzara karşısında yetkililerden gelen açıklamalar: "Su kesintileri devam edecek." Peki ne zamana kadar? Kimse bilmiyor.
Çözüm Ne Zaman Gelecek?
ASKİ yetkilileri, arıza ve bakım çalışmalarının sürdüğünü belirtiyor. Ancak vatandaşların sabrı tükenmiş durumda. Sosyal medyada isyan var, mahallelerde homurdanma.
Bir apartman sakini şunları söylüyor: "İki gündür su yok. Çocuklar hasta olacak diye korkuyoruz. Bu nasıl bir başkent yönetimi?"
Su - hayatın temel kaynağı - Ankara'da lüks haline gelmiş durumda. İnsanlar artık damacana sulara mahkum. Peki ya temizlik? Ya hijyen? Unutun gitsin.
Bu kriz sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir yük getiriyor. Sürekli "Acaba su gelecek mi?" endişesi insanları yıpratıyor. Modern bir başkentte yaşamanın getirdiği güven duygusu yerle bir olmuş durumda.
Ankara'nın susuzluk çilesi ne zaman son bulacak? Bu sorunun cevabını herkes merakla bekliyor. Musluklardan su yerine öfke akıyor çünkü.