Ekim ayına girerken Ankara'nın muslukları yine sessiz. Öyle ki, başkent sakinleri için su, adeta bir lüks haline geldi desek yeridir. Kimi zaman saatlerce, kimi zaman ise gün boyu süren bu kesintiler, hayatı neredeyse felç etmiş durumda.
Dün sabah uyanan birçok Ankaralı, muslukları açtığında o tanıdık hayal kırıklığını yaşadı. Su yoktu. Ve bu, ne ilkti ne de son olacak gibi görünüyor. İnsanların "Artık alıştık" demesindeki o buruk ifade, her şeyi anlatıyor aslında.
Alt Yapı Sorunları: Kronik Bir Dert
Peki neden? Cevap basit: Eskimiş altyapı ve yetersiz bakım. Yıllardır çözülmeyen bu sorunlar, adeta kangren olmuş durumda. Yetkililer her seferinde aynı açıklamaları yapıyor ama sonuç değişmiyor.
- Yaşlı su borularının patlaması
- Yetersiz bakım çalışmaları
- Planlamadaki aksaklıklar
Bütün bunlar, başkentin kanayan yarası haline geldi. Sıradan vatandaş ise bu kısır döngünün ortasında kalakaldı.
Vatandaş Ne Diyor?
Mahalle sakinlerinin yüz ifadeleri, durumun vahametini anlatmaya yetiyor. "Her ay faturayı düzenli ödüyoruz ama suyumuz yok" diyen emekli öğretmen Ayşe Hanım'ın sesi titriyor. Haklı değil mi sanki?
Bir başka sakini dinleyelim: "İşe gidemiyorum, çocuğumu okula gönderemiyorum. Su olmayınca hayat duruyor." Bu sözler, durumun sadece musluklardan ibaret olmadığını gösteriyor.
Öte yandan, esnaf da bu durumdan oldukça muzdarip. Restoran işleten Mehmet Bey, "Müşteri kabul edemiyoruz, temizlik yapamıyoruz" diye yakınıyor. Ekonomik kayıp, işin bir başka boyutu.
Çözüm Ne Zaman?
ASKİ yetkilileri, sorunun çözümü için çalışmaların sürdüğünü belirtiyor. Ancak vatandaşın sabrı giderek tükeniyor. Her seferinde aynı vaatler, aynı açıklamalar...
Uzmanlara göre, köklü bir altyapı reformu şart. Yoksa bu kesintiler, Ankara'nın kaderi olmaya devam edecek. Peki bu reform ne zaman gelecek? Kimse net bir tarih veremiyor.
Ankara, başkent olmanın gerektirdiği altyapıya sahip olmayı hak ediyor. Aksi takdirde, bu susuz günler maalesef bitecek gibi görünmüyor.