İstanbul'un Arnavutköy ilçesinde işlenen ve tüyleri diken diken eden bir cinayetin detayları, adeta gerilim filmlerini aratmayacak cinsten. Öyle ki, olayın merkezinde 'polis susu' vererek kurbanlarını tuzağa düşüren iki zanlı var.
Nereden çıktı bu insanlık dramı diye soracak olursanız, cevap oldukça karmaşık. Taşeron firma çalışanı M.A.'nın son yolculuğu, hiç beklemediği bir anda ve hiç tahmin edemeyeceği kişiler tarafından sonlandırılmış.
Polis Kılığında Ölüm Tuzağı
Olay günü, M.A.'yı almak için gelen iki kişi, kendilerini polis olarak tanıtıyor. Mahallede kimse şüphelenmiyor doğal olarak - sonuçta polis uniforması güven veriyor insanlara. Ama işin aslı göründüğü gibi değil.
Bu ikili öyle sıradan suçlular değilmiş meğerse. Planları o kadar iyi hazırlanmış ki, kurbanı adeta avlıyorlar. M.A. araçlarına biner binmez, kendi ölüm yolculuğuna çıktığının farkında bile değil.
Ceset Ormanlık Alanda Bulunuyor
Olaydan saatler sonra, Arnavutköy'ün ücra bir ormanlık alanında bulunan ceset, her şeyi değiştiriyor. M.A.'nın cansız bedeni, soğuk bir şubat gününde ormanda yatıyor.
Peki neydi bu cinayetin sebebi? İşte burası gerçekten şaşırtıcı. Görünüşe göre zanlılar, kurbanın cebindeki 5 bin liraya göz dikmiş. Ama sadece parayla bitmiyor iş - aralarında daha önceden var olan bir husumet de söz konusuymuş.
Kamera Kayıtları İpi Gösterdi
Olay yerindeki güvenlik kameraları, her şeyi anlatıyor aslında. Zanlıların aracının plakası net olarak görülüyor. Bu küçük detay, büyük bir ipucu oluyor tabii.
Emniyetin yaptığı çalışmalar sonucunda, araç çok kısa sürede tespit ediliyor. İki zanlının da geçmişinde başka suçlar var - hırsızlık, gasp, uyuşturucu... Yani polisin yabancısı oldukları insanlar değil.
İtiraf Geldi Ama...
Yakalanan zanlılar ifadelerinde ilginç bir şey söylüyor: 'Kendimizi polis olarak tanıttık evet, ama sadece onunla konuşmak için.' Bu açıklama ne kadar inandırıcı sizce?
Ormanda bulunan ceset, kurşun yaralarıyla doluydu. Üstelik kurbanın üzerindeki para da yoktu. Tesadüf mü desem, yoksa planın bir parçası mı?
Şimdi bu iki zanlı, 'kasten adam öldürme' suçundan yargılanmayı bekliyor. Ama asıl soru şu: Polis kimliğini kötüye kullanmak, toplumdaki güveni nasıl etkiler? Bu tür olaylar, vatandaşların gerçek polislere olan güvenini sarsmaz mı?
Arnavutköy'de yaşanan bu olay, aslında hepimizin aklında bulundurması gereken bir gerçeği hatırlatıyor: Göründüğü gibi olmayan şeyler var hayatta. Bazen en güvenli sandığımız şeyler, en tehlikelisi çıkabiliyor.