
Gözlerinizi kapatın ve bir an için bu karanlık hikayenin içinde kaybolun. Ayşe Tokyaz'ın trajik ölümü, ülkenin vicdanını sarsmaya devam ederken, adalet mekanizması sessiz sedasız işliyor. Kim derdi ki bu kadar kirli bir oyunun içinde üniformalılar da olacak?
Dün gece yarısına doğru, savcılığın talimatıyla harekete geçen ekipler, 9 şüpheliyi gözaltına aldı. Aralarında 4 polis memurunun da bulunduğu bu isimler, sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Mahkeme, 5 şüpheliyi "delillerin ağırlığı" nedeniyle tutuklama kararı aldı. Geri kalan 4 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Kan Donduran Detaylar
Olayın üzerinden aylar geçmesine rağmen, her yeni gelişme yürekleri burkmaya yetiyor. Soruşturma dosyasına göre, Ayşe Tokyaz'ın ölümüne giden süreçte, şüphelilerin telefon konuşmaları ve dijital izler kritik rol oynuyor. Savcılık, "organize bir yapı" iddiasını güçlendiren bu delilleri mahkemeye sundu.
İşin en tuhaf yanı? Tutuklanan polis memurlarından birinin, olay günü bölgede nöbetçi olduğu iddiası. Peki nasıl oldu da bu kişi, işlenen cinayeti göremedi? Yoksa görmek mi istemedi?
Adalet Nöbeti
Savcılık kaynakları, soruşturmanın derinleşerek devam ettiğini belirtiyor. "Daha çok ismin ortaya çıkması bekleniyor" diyen bir yetkili, konuşmasını şöyle noktaladı: "Bu ülkede kimse kanunların üzerinde değil. Kim olursa olsun..."
Aile avukatı ise tutuklamaları "geç de olsa olumlu bir adım" olarak nitelendirdi. Ancak ekliyor: "Asıl beklediğimiz, bu karanlık ağın tamamen çökertilmesi. Ayşe'nin hakkı ancak o zaman teslim edilmiş olacak."