Güneşin son ışıklarının şehri terk ettiği o saatlerde, sokaklar sıradan bir akşamüstünün dinginliğinden çok uzaktı. Adeta bir nehir gibi akan kalabalık, her adımda "Ayşe" ismini haykırıyordu. Kiminin gözlerinde öfke, kimindeyse çaresizlikten nemli bakışlar...
Belki de bu yılın en sıcak eylül akşamıydı, ama insanların yüreklerindeki ateş çok daha yakıcıydı. "Artık yeter!" diyen binlerce el, bir kez daha aynı acının etrafında kenetlendi. Çünkü Ayşe'nin son nefesinde bıraktığı o çığlık, hepsinin kulaklarında çınlıyordu hâlâ.
Bir Fotoğrafın Arkasındaki Hikaye
Protestocuların taşıdığı o siyah-beyaz fotoğrafa bakanlar, gülümseyen genç bir kadın görüyordu sadece. Oysa o kare, şimdi bir adalet mücadelesinin simgesine dönüşmüştü. "Seni unutmayacağız" yazılı pankartlar, rüzgârda dalgalanırken, bir anne usulca ağlıyordu kalabalığın arasında.
Yetkililerden Beklenen Açıklama
Olayla ilgili soruşturmanın "titizlikle" sürdüğünü belirten yetkililer, kamuoyunun tepkisine rağmen somut adımlar konusunda hâlâ ketum davranıyor. Savcılık kaynakları, delil toplama sürecinin kritik aşamada olduğunu fısıldıyor ancak...
Avukatlar ise bambaşka bir hikaye anlatıyor: "Dosyadaki tutarsızlıklar" dedikleri şeyler, adeta bir bilmece gibi duruyor ortada. "Neden?" sorusunun cevabını arayanların sayısı her geçen gün artarken, sosyal medyada da #AyşeİçinAdalet etiketi trend oldu.
Bir Uzun Yürüyüşün Kısa Tarihi
- 18:30 - Belediye önünde toplanma
- 19:15 - Sessiz yürüyüş başlangıcı
- 20:00 - Adalet meydanında mumlu anma
- 20:45 - Aile adına basın açıklaması
Polis barikatlarının gölgesinde, mikrofonlara konuşan dayı, "Kız kardeşimin hakkını alacağız" derken sesi titriyordu. Yanındaki komşu kadın ise, "Bizim mahallede böyle şeyler olmazdı eskiden" diye mırıldanıp durdu. Oysa artık her mahalle, her sokak aynı korkuyu yaşıyor.
Akşamın ilerleyen saatlerinde, dağılmaya başlayan kalabalığın ardından, yerde kalan birkaç karanfil ve yırtılmış bir pankart... Gazeteciler son kareleri çekerken, uzaktan bir siren sesi duyuldu. Belki de başka bir Ayşe'nin, başka bir çığlığının habercisiydi bu.
