Gözlerinizi kapatın ve bir an için sessizliği hayal edin. Sonra o sessizliği yırtan bir çığlık... İşte Ayşe Tokyay'ın son anları böyle başlamış olmalı. Ancak bugün, bu karanlık hikayede adaletin ışığı yandı.
Sabahın erken saatlerinde emniyet güçleri, uzun süredir takip ettikleri şüpheliyi nihayet yakaladı. Olay yerinde bulunan deliller ve tanık ifadeleri, zanlının peşini bırakmamıştı. Savcılık tarafından yapılan açıklamada, "suçun niteliği ve delillerin kesinliği" göz önüne alınarak tutuklama kararı çıktığı belirtildi.
Kan Donduran Detaylar
Mahkeme salonunda hava buz gibiydi. Zanlının yüz ifadesi ise -eğer bir şey ifade ediyorsa- pişmanlıktan çok, yakalanmış olmanın hüsranını yansıtıyor gibiydi. Savcı, dosyadaki kanıtları tek tek sıralarken, salondakilerin nefesleri kesiliyordu adeta.
- Olay yerinde bulunan parmak izleri
- Zanlının telefon kayıtlarındaki tutarsızlıklar
- Tanıkların çelişkisiz ifadeleri
Bütün bu deliller, adliyenin koridorlarında "bu sefer kaçış yok" dedirtecek kadar güçlüydü.
Aileye Mektup: "Artık Rahat Uyuyabiliriz"
Ayşe'nin ablası, mahkeme çıkışında gazetecilere duygusal bir açıklama yaptı: "Kardeşimin katili yakalandı ama bu acıyı hiçbir şey dindiremez. En azından artık rahat uyuyabiliriz." Kelimeler boğazında düğümlenirken, yıllardır süren adalet arayışının son bulduğunu hissettiren bir rahatlama vardı sesinde.
Mahkeme, zanlının başka suçlara karışıp karışmadığını araştırmak için soruşturmanın genişletildiğini de açıkladı. Yani bu, final değil; belki de daha büyük bir yolsuzluğun ilk perdesiydi sadece...
