Hani derler ya, hayat bazen insana en acımasız sürprizleri yapar... İşte o sürprizlerden biri, Balıkesir'in Altıeylül ilçesinde dün akşam saatlerinde yaşandı. Görev başındaki bir kahraman, cezaevinden firar etmiş bir şüphelinin kurşunlarıyla can verdi.
Ekrem Yücel ismi artı bu toprakların hafızasına kazındı. 34 yaşındaki uzman çavuş, belki de o akşam evine dönmeyi, ailesine kavuşmayı hayal ediyordu. Ama kader çok daha farklı yazmıştı.
Bir Akşamüstü Kâbusu
Olay, saatler 17.30'u gösterdiğinde patlak verdi. İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, aranan bir firariye yönelik operasyon düzenliyordu. Tam o sırada... Silah sesleri yankılandı caddelerde. Kurşunlar, hedefini bulmuştu.
Yaralı halde kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı Ekrem Yücel. Doktorların o 'maalesef' sözü, ailesi ve mesai arkadaşlarını yıkıma uğrattı. O an orada olanların anlattığına göre, zaman donmuştu adeta.
Gözyaşları İçinde Son Veda
Bugün öğle saatlerinde... Balıkesir Asri Mezarlığı'nda toplanan kalabalık, hıçkırıklara boğuldu. Taburu, silah arkadaşları, komşular, tanımayan yüzler... Hepsi oradaydı. Kimi 'Neden?' diye soruyordu kendi kendine, kimi ise sadece bakakalmıştı olanlara.
Törende konuşan 18. Zırhlı Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hakan Yılmaz'ın sesi titriyordu: "Vatan için canını feda eden tüm şehitlerimiz gibi, Ekrem kardeşimiz de bu milletin kalbinde yaşayacak." Sanki her kelimesi, dinleyenlerin yüreğine işliyordu.
Ardında Kalanlar
Ekrem Yücel geride sadece anılarını değil, derin bir acı bıraktı. Eşi, iki küçük çocuğu, anne ve babası... Onlar şimdi hayata tutunmaya çalışıyor. Belki de en zoru, çocuklara babalarının neden geri dönmeyeceğini anlatmak.
Olayın faili firari yakalandı evet. Ama bu, acıyı hafifletmiyor. İnsan düşünmeden edemiyor: Neden? Niye böyle oldu? Sorular havada asılı kalıyor.
Bu ülkenin kahramanları, her gün bizim güvenliğimiz için risk alıyor. Ekrem Çavuş da onlardan biriydi işte. Ve bugün, o kahramanlardan birini daha toprağa verdik. Ruhu şad olsun...
