İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde, 2025 yılında yaşanan ve toplumu derinden sarsan bir anne cinayeti davasında yargılama başladı. Sanık Elif D., doğurduğu bebeğini bıçaklayarak öldürdükten sonra cesedi çöp konteynerinde yakmaya çalışmakla suçlanıyor. İlk duruşmada sanık, akıl sağlığı durumunu gerekçe göstererek savunma yaptı.
Vahşetin Ardındaki İddialar ve Savunma
Olay, 31 Ağustos 2025 tarihinde Beşiktaş'ta meydana geldi. İddianameye göre, dini nikahlı eşinden ayrılan ve hamileliğini ailesinden gizleyen Elif D., evde tek başına doğum yaptı. Doğumun ardından bebeğinden kurtulmaya karar verdi. İddiaya göre, önce bebeğin boğazını ve göğsünü kesici bir aletle yaralayarak ölümüne neden oldu. Daha sonra bebeğin cesedini, doğum yaptığı iç çamaşırı ve pijamalarıyla birlikte bir çöp kovasına koyarak konteyner kenarına götürdü ve ateşe vermeye çalıştı.
Şüphelinin ifadesinde, hamileliğini sadece ablasının bildiği, doğumdan sonraki süreçleri hatırlamadığı ancak bebeği poşete koyduğu ve muhtemelen zarar verdiği yer aldı. İlginç bir detay olarak, Elif D.'nin bebeğin cesedini çöpe bıraktıktan sonra markete gidip alışveriş yaptığı, döndüğünde ise çöp görevlilerinin bıraktığı kovadaki yangını söndürmeye çalıştığını gördüğü kaydedildi.
Mahkemede 'Hatırlamıyorum' Savunması
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada tutuklu sanık Elif D. hazır bulundu. Sanık, savunmasında söz konusu eylemleri kendisinin yapmış olamayacağını iddia etti. Duruşmada, "Ben 10 yıl önce bir beyin ameliyatı geçirdim. Bu nedenle hiçbir şey hatırlamıyorum" ifadelerini kullandı. Sanık avukatı ise müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanığın akıl sağlığı durumunun netleştirilmesi için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasına karar verdi. Ayrıca, ölen bebeğin babasının 'müşteki' sıfatıyla ifadesinin alınması için zorla getirilmesine hükmetti. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis İsteniyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Elif D. hakkında 'canavarca hisle, alt soya ve kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. İddianamede, sanığın gebeliği sonlandırmak için yasal süreyi kaçırdığı ve bebeği ailesinden gizleyerek planlı bir şekilde eylemlerini gerçekleştirdiği vurgulandı.
Davada, sanığın akli dengesinin yargılama sürecindeki rolü belirleyici olacak. Adli Tıp raporu, sanığın cezai ehliyetinin olup olmadığını tespit edecek. Toplumda büyük infial uyandıran bu vaka, annelik içgüdüsü, akıl sağlığı ve adalet sisteminin bu tür karmaşık vakalara yaklaşımını bir kez daha gündeme getirdi.