
İstanbul'da yaşanan trajik bir olay, adalet sisteminin tartışılmasına yol açtı. Geçtiğimiz yıl, kontrolsüz araç kullanımı sonucu bir gencin hayatını kaybetmesine neden olan sürücü, mahkeme tarafından sadece 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Olay, gece saatlerinde meydana geldi. Kırmızı ışıkta geçen ve hız limitlerini aşan sürücü, yaya geçidinden karşıya geçmekte olan 19 yaşındaki üniversite öğrencisine çarptı. Genç, olay yerinde hayatını kaybetti.
Mahkeme Kararı Şok Etti
Davanın görüldüğü mahkemede, sanık sürücü "taksirle ölüme neden olma" suçundan yargılandı. Savcılık, 8 yıla kadar hapis cezası talep etmişti. Ancak mahkeme heyeti, "iyi hal indirimi" ve "tutuklu kaldığı sürenin cezadan düşülmesi" gibi gerekçelerle cezayı 4 yıla indirdi.
Karar, mağdur ailesini ve kamuoyunu derinden sarstı. "Bir canın bedeli bu kadar mı olmalı?" sorusu, sosyal medyada en çok tartışılan konulardan biri haline geldi.
Uzmanlar Ne Diyor?
Hukukçular, bu tür davalarda cezaların genellikle hafif olduğunu belirtiyor. Trafik kazalarında "taksir" kavramının öne çıkması, cezaların düşmesine neden oluyor. Ancak bazı uzmanlar, "ihmalin boyutunun" daha ağır cezaları gerektirdiği görüşünde.
Psikologlar ise ailelerin yaşadığı travmanın boyutuna dikkat çekiyor: "Bir anda çocuğunu kaybeden aileler için adaletin yerini bulmaması, acıyı katmerli hale getiriyor."
Olayın tanıklarından biri, o geceyi şöyle anlatıyor: "Aniden bir gürültü duyduk. Koştuğumuzda genç bir çocuğun yerde yattığını gördük. Ambulans gelene kadar elimizden geleni yaptık ama..."
Toplumda Tepki Büyüyor
Karar sonrası sosyal medyada başlatılan kampanyalarla adalet talebi yükseliyor. Bazı sivil toplum kuruluşları, yasanın değişmesi için çalışma başlattı. Trafik canavarlarının daha ağır cezalar alması gerektiğini savunuyorlar.
Mağdur aile avukatı, karara itiraz edeceklerini açıkladı. "Bu karar, toplumdaki adalet duygusunu zedeliyor" diyor ve ekliyor: "Genç bir hayat söndü. Cezanın buna denk olması gerekirdi."