Bolu'da yaşanan olay, insanın kanını donduran cinsten. Öyle ki, normalde güvenli liman olması gereken ev, bir anda cehenneme dönüşmüş. Düşünsenize, hayatınızın en güvendiğiniz insanı sizi öldürmeye kalkıyor. İşte tam da böyle bir trajedi yaşandı Bolu'da.
Olay, şehrin merkezinde, sakin bir mahallede meydana geldi. Evet, o sıradan görünen apartman dairelerinden birinde hayatlar bir anda karardı. Adam -ki ismini vermenin anlamı yok- eşine karşı öfkesini kontrol edemedi. Belki de yıllardır biriken kin, bir anda patladı. Kim bilir?
Sosyal Medyadan Şok İtiraf
En ürpertici kısmı burada başlıyor. Adam, işlediği korkunç suçtan sonra sosyal medyaya döndü. Sanki normal bir şeymiş gibi, belki de pişmanlık duymadan, yaptığı vahşeti itiraf etti. Bu nasıl bir ruh hali, insan gerçekten anlamakta zorlanıyor.
Düşünsenize, bir insan can aldıktan sonra bunu sosyal medyadan paylaşıyor. Bu kadar mı duyarsızlaştık? Bu kadar mı normalleşti şiddet? Sorular havada uçuşuyor ama cevaplar gelmiyor bir türlü.
Olay Yerinde Korkunç Manzara
Olay yerine giden emniyet ekipleri, içler acısı bir manzarayla karşılaştı. Evet, o sıcak yuva denilen yer, bir anda soğuk bir morga dönüşmüştü. Kadın cansız yatıyordu orada. Hayaller, umutlar, belki de çocukları için kurduğu planlar - hepsi bir anda son bulmuştu.
Komşuların ifadeleri de durumun vahametini gösteriyor. "Hiç beklemezdik" diyorlar. "Normal bir aileydi" diye ekliyorlar. Ama işte, dışarıdan normal görünen ilişkilerin içinde neler döndüğünü kimse bilemiyor.
Şüpheli Gözaltında
Olayın faili, kısa süre içerisinde emniyet güçleri tarafından gözaltına alındı. Şu an adaletin önüne çıkmayı bekliyor. Ama ne yazık ki, geri dönüşü olmayan bir şey oldu: Bir can gitti. Bir aile dağıldı. Çocuklar -varsa eğer- annesiz kaldı.
Bu tür olaylar, toplum olarak ne kadar aciz kaldığımızı gösteriyor. Şiddetin önlenmesi konusunda hala yetersiziz. Kadınlar hala evlerinde güvende değil. Bu acı gerçek, Bolu'daki bu korkunç olayla bir kez daha yüzümüze vuruldu.
Umarım bu son olur. Ama maalesef, biliyoruz ki yarın başka bir şehirde, başka bir kadın aynı kaderi paylaşabilir. Bu kısır döngüden çıkmanın bir yolunu bulmalıyız. Hem devlet olarak, hem toplum olarak, hem de bireyler olarak...
