İstanbul'un kalbinin attığı o meşhur caddelerden birinde, öğle saatlerinde her şey normal seyrinde ilerliyordu. Ta ki o telefon gelene kadar. Bir ihbar - bomba var deniyordu. Ve birden, sanki zaman donmuştu.
İşte o an başladı her şey. Siren sesleri, koşuşturmacalar, panik yüzleri... Güvenlik ekipleri anında bölgeye üşüştü. Cadde bir anda inanılmaz bir hareketliliğe sahne oldu. İnsanlar ne olduğunu anlamaya çalışırken, ekipler adeta bir operasyon filmi sahnesi gibiydi.
O Çanta ve İçindeki Sürpriz
Şüpheli çanta bulunduğunda herkes nefesini tuttu. Kim bilir ne vardı içinde? Belki gerçekten patlayıcı, belki başka bir şey... Ama hiç kimse içinden çıkacak olanlara hazır değildi.
Çanta açıldığında ortaya çıkan manzara inanılmazdı. Bomba değil, tamamen masum eşyalar! Kitaplar, defterler, belki bir öğrenciye ait okul malzemeleri... Bu kadar paniğe, bu kadar korkuya değer miydi gerçekten?
Ortalık bir anda sessizliğe büründü. Önce şaşkınlık, sonra rahatlama, ardından da hafif bir gülümseme yayıldı yüzlerde. Meğer bütün bu telaş boşunaymış.
Güvenlik mi, Gereksiz Panik mi?
Aslında düşününce, bu tür durumlar modern şehir hayatının acı bir gerçeği haline geldi. Bir yandan güvenlik önlemleri hayati önem taşıyor - kimse ciddi bir tehdidi görmezden gelmek istemez. Ama diğer yandan, her unutulmuş çanta böyle bir kaosa yol açmalı mı?
Uzmanların dediği gibi, 'İyi ki bomba çıkmadı' diye sevinmek yerine, belki de 'Keşke bu kadar panik yaşanmasaydı' diye düşünmek lazım. Çünkü sonuçta masum bir vatandaşın eşyaları yüzünden bütün bir cadde felç oldu.
Olay yerindeki bir güvenlik görevlisinin söyledikleri manidardı: "Tedbiri elden bırakmamak lazım ama insanların da biraz daha dikkatli olması gerekiyor. Çantalarını göz önünde bırakmasalar bu tür yanlış alarmlar yaşanmaz."
Sonuç: Ders Alınacak Bir Gün
Günün sonunda herkes için önemli bir ders oldu bu olay. Vatandaşlar için: Eşyalarınıza sahip çıkın. Güvenlik güçleri için: Her zaman hazırlıklı olun. Hepimiz için ise: Modern şehir hayatında bu tür durumlarla nasıl başa çıkacağımızı öğrenmemiz gerekiyor.
İstanbul bir kez daha nefesini tutmuş, sonra rahatlamıştı. Ama bir dahaki sefere - Allah korusun - gerçek bir tehdit olursa, bugünkü deneyim belki de hayat kurtaracak.
