Bursa'nın ciğerlerini sıkan bir haber geldi. Ormanın derinliklerinde, masum canlıların sonunu getirmek için kurulmuş tuzaklar... İnsanın içini acıtan bir manzara.
Jandarmanın doğa koruma timleri, adeta bir dedektif gibi çalıştı. Hiçbir şeyden haberi olmayan hayvanların yoluna yerleştirilmiş ölüm makinelerini tek tek tespit ettiler. Teller, kapanlar, tuzaklar - hepsi doğanın düşmanı insan eliyle yerleştirilmişti.
Doğanın Sessiz Çığlığına Kulak Verdiler
Operasyon o kadar hassas yürütüldü ki, tuzak kuranların bile haberi olmadı. Ekipler, ormanın dilinden anlayan uzmanlardan oluşuyordu. Her bir tuzak, bir canlının hayatını söndürmek için tasarlanmıştı. İnsanın yüreğini sızlatacak cinsten.
Bulunan tuzaklar arasında:
- Hayvanların ayaklarına dolanarak onları hareketsiz bırakan tel tuzaklar
- Anlık ölüm getiren metal kapanlar
- Görünmez tehditlerle dolu diğer av malzemeleri
Doğa, kendini savunamaz belki ama onun koruyucuları var. Jandarma ekipleri, ormanın bekçileri olarak görev yapıyor. Her bir tuzak bulunduğunda, doğanın nefes alışı duyuluyor adeta.
Kaçak Avcılar İçin Sonun Başlangıcı
Bu operasyon sadece tuzakları ortadan kaldırmakla kalmadı. Aynı zamanda kaçak avcılar için ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Doğaya zarar verenlere göz açtırılmayacağı mesajı net ve açık.
Şimdi soru şu: İnsanoğlu ne zaman anlayacak? Doğayla savaşmak yerine onunla uyum içinde yaşamanın yollarını aramalıyız. Yoksa kaybeden yine biz olacağız.
Bursa'nın yemyeşil ormanları, bu tür tehditlerden arınmış olarak varlığını sürdürecek. Doğanın dengesi, koruyucuları sayesinde devam edecek. Belki de doğa bize şunu fısıldıyor: "Ben olmazsam, siz de yoksunuz."
