Şok Edici İddia: Emine Özkaya'nın Sevgilisi Seri Katil Mi? İfadesi Ortaya Çıktı!
Emine Özkaya Cinayetinde Şok İfade!

Gözler, son dönemde adı sıkça anılan bir cinayet davasına çevrildi. Emine Özkaya'nın hayatını kaybetmesiyle başlayan süreç, her geçen gün yeni bir şokla karşılık buluyor. Öyle ki, sevgilisinin verdiği ifade, olayı bambaşka bir boyuta taşıdı.

Kimilerine göre bir 'kader kurbanı', kimilerine göreyse sistemin çarkları arasında sıkışıp kalmış bir isimdi Emine Hanım. Peki ya gerçek? İşte bu sorunun cevabı, adliyenin tozlu raflarından sıyrılıp gün yüzüne çıkmaya başladı.

İşin İçinden Çıkılmaz Bir Hal Alması

Olayın detaylarına bakıldığında, tüyler ürpertici bir tablo ortaya çıkıyor. Özkaya'nın sevgilisi, sorgusu sırasında öyle şeyler anlatıyor ki... Neredeyse bir gerilim filminden fırlamışçasına ürkütücü detaylar bunlar. "Ben yapmadım" diyor ama ifadesindeki çelişkiler, uzmanları bile şaşırtıyor.

Üstelik -ve bu çok önemli- daha önce benzer vakalarla bağlantısı olduğu iddia ediliyor. Yani tek bir olay değil, belki de bir 'seri'nin parçası olabilir bu cinayet. Tabii bunlar henüz iddia aşamasında ama emniyetin üzerine gittiği noktalar oldukça düşündürücü.

Komşular Anlatıyor: "Hiç Böyle Olduğunu Düşünmezdik"

Mahallelinin ağzından dökülenler ise işin bir başka boyutu. "Çok sakin bir çiftti, hiç sesleri çıkmazdı" diyenler mi ararsınız, "Arada kavga sesleri duyardık" diyenler mi? Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor ama ortak nokta: Hiç kimse böyle bir son beklememiş.

Belki de en çarpıcı olanı, olaydan sadece bir gün önce çekilmiş fotoğraflar. Gülümseyen yüzler, mutlu anlar... Sonra bir anda her şeyin karardığı o an. İnsanın içini acıtan cinsten.

Uzmanlar Ne Diyor?

Kriminoloji profesörü Dr. Ahmet Yılmaz'a göre durum hiç de iç açıcı değil: "Bu tür vakalarda failin yakın çevreden çıkma oranı %85'in üzerinde. Üstelik -dikkat çekici bir nokta- çoğu zaman 'en az verdikleri kişi' oluyor kurban." Yani tam da Emine Hanım'ın başına gelen gibi.

Peki ya sonra? İşte herkesin merak ettiği soru bu. Savcılık dosyayı ağırlaştırılmış müebbetle sonuçlandırmaya hazırlanıyor ama delil yetersizliği ihtimali de konuşuluyor. Tabii kanıtların güçlü olduğu söylentileri de var. Kısacası, dava heyecanla takip ediliyor.

Bir de şu var: Eğer iddialar doğruysa ve gerçekten bir 'seri' ile karşı karşıyaysak, belki de daha çok sayıda mağdur var demektir. Bu düşünce bile insanın tüylerini diken diken ediyor doğrusu.