Diyarbakır'da yaşanan ve tüyleri diken diken eden o olayın sanığı, dün akşamüstü mahkeme salonundaydı. Yüz ifadesi her zamanki gibi kapalı, bakışları ise duvardaki saate dikilmişti. Belki de hayatının en uzun dakikalarını sayıyordu, kim bilir?
Olay geçen yılın kasım ayında, soğuk bir kış gününde patlak vermişti. Sanık M.A. ile eniştesi arasında -tam olarak neydi bilinmez- kan donduran bir tartışma yaşanmıştı. Önce silah konuşmuş, kurşunlar hedefini bulmuştu. Ama yetmemişti, asla yetmezdi ya...
Ölüm Tekerleklerinin Altında
Silah sesleriyle sarsılan mahallede her şey birkaç saniyede olup bitmişti. Sanık, yaralı eniştesinin üzerine tam gaz arabayla gitmişti. İnanılır gibi değildi doğrusu. Görenler gözlerine inanamamış, o anı bir türlü zihinlerinden silememişlerdi.
Mahkeme tutanaklarına göre sanık, "kaza" olduğunu iddia ediyor. Peki ya kurşunlar? Onlar için ne diyecekti acaba? Mahkeme heyeti bu soruların cevabını arıyor şimdi.
Mahkemedeki Son Durum
Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sanık M.A., "kasten öldürme" ve "kasten yaralama" suçlamalarıyla yargılanıyor. Savcı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiş durumda - ki haklı görünüyor doğrusu.
Mahkeme, tanık ifadelerinin tamamlanmasının ardından bir sonraki duruşma tarihini belirledi. 15 Ekim'de görülecek davanın bu sefer sonuçlanması bekleniyor. Ama yargı yolu uzun, kim bilir daha neler göreceğiz?
Olay yerinde toplanan deliller, balistik raporlar, ifadeler... Hepsi dosyada mevcut. Yargıçların kararı ise hepimizi bekleyen o büyük soruya cevap verecek: Bu bir kaza mıydı, yoksa planlı bir cinayet mi?
Mahkeme salonundan çıkanların anlattığına göre, sanığın son sözleri oldukça düşündürücüymüş. "Pişmanım" demiş, ama bazı şeyler için pişmanlık yetmiyor maalesef. Eniştesinin ailesi ise adalet istiyor - ki en doğal hakları.