Erzurum'da dün akşam saatlerinde yaşanan olay, adeta bir gerilim filminden fırlamış gibiydi. Şehrin sakin semtlerinden birinde, normal bir akşamüstü aniden kabusa dönüştü.
Olaylar öyle hızlı gelişti ki, çevredekiler ne olduğunu anlamaya fırsat bulamadı. Bir adam, bir kadını kovalıyordu - ve bu sıradan bir kovalamaca değildi. Sanki ölüm onları takip ediyordu.
Sonun Başlangıcı
Kadın, çaresizce kaçmaya çalışıyordu belki de. Ayak sesleri asfaltta yankılanırken, nefes nefese kalmıştı. Fakat kaçış, kurtuluş getirmedi ona. Adam yetişti peşinden ve bıçağını çekti.
O an orada bulunanların anlattığına göre, çığlıklar duyuldu önce. Sonra... sessizlik. O sinir bozucu, ağır sessizlik.
Trajik Son
Kadın, bıçak darbeleriyle cansız yere serilirken, saldırgan ise beklenmedik bir hamle yaptı. Kendi hayatına son verdi. İki can, birkaç dakika içinde yok oldu gitti.
Polisin yaptığı ilk incelemeler, bu iki kişinin arasında bir ilişki problemi olduğunu gösteriyor. Ama kim bilebilirdi ki bu problemin böyle kanlı biteceğini?
Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yapabilecekleri hiçbir şey olmadığını anlayınca, sadece olayı belgelemekle yetindiler. Cesetler, adli tahkikat için morga kaldırıldı.
Arkada Kalanlar
Bu trajedinin en acı tarafı belki de geride kalanlar. Aileler, arkadaşlar, komşular... Hepsi şok içinde. Nasıl olur da bir insan, bir başka insanın hayatına son verir, sonra kendi hayatını? Bu sorunun cevabını bulmak zor.
Emniyet yetkilileri soruşturmayı derinlemesine sürdürüyor. Olayın perde arkasındaki dinamikleri anlamaya çalışıyorlar. Belki de asıl mesele, bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması için neler yapılabileceği.
Erzurum'da yaşanan bu olay, aslında toplum olarak hepimizi düşündürmeli. İlişki problemleri bu raddeye gelmeden önlenemez miydi? Kim bilir...
