İstanbul'un Esenyurt ilçesi, dün akşam saatlerinde yürek burkan bir olaya tanıklık etti. Sanki hayatın normal akışı aniden durmuş, her şey bir anda kararmıştı. 22 yaşındaki genç bir adam, hayatının baharında, bir kız yüzünden çıkan kavgada hayatını kaybetti.
Olay, Saadetdere Mahallesi'nde meydana geldi. Aslında her şey o kadar sıradan başlamıştı ki... Mahallelinin "kız meselesi" dediği, belki de dünyanın her yerinde yaşanan o bildik hikaye. Ama bu sefer sonuç çok daha vahim oldu.
Kıskançlık Ateşi Her Şeyi Yakıp Geçti
İki genç adam arasında, bir kız yüzünden çıkan tartışma hızla kontrolden çıktı. Öfke, kıskançlık, belki de gençlik ateşi - kim bilir hangisi daha ağır bastı? Tartışma kısa sürede fiziksel şiddete dönüştü ve maalesef silahlar konuşmaya başladı.
O an orada olanlar için her şey bir anda oldu. Bir silah sesi, ardından çığlıklar... 22 yaşındaki gencimiz, henüz hayatının baharında, yere yığılıverdi. Ambulanslar yetiştiğinde artık çok geçti. Genç adam, olay yerinde hayatını kaybetmişti.
Kaçış ve Yakalanış
Olayın şüphelisi, işlediği korkunç suçun ardından olay yerinden hızla uzaklaştı. Ama modern dünyada kaçmak o kadar da kolay değil. Kameralar, tanıklar, dijital izler... Esenyurt Emniyet Müdürlüğü ekipleri hemen harekete geçti.
Ve nihayet, şüpheli kısa süre içinde yakalandı. Şimdi adalet önünde hesap vermeyi bekliyor. Ama ne yazık ki, geri getirilemeyecek bir hayatın, telafi edilemeyecek bir acının ardından.
Aileler perişan. Bir tarafta evladını kaybetmenin tarifsiz acısını yaşayan bir aile, diğer tarafta evladının bu korkunç suçu işlediğini öğrenen başka bir aile... Hepsi de mahvolmuş durumda.
Genç Hayatlar Boşa Harcanmasın
Bu tür olaylar bize neyi gösteriyor acaba? Belki de şunu: öfke anında verdiğimiz kararlar, tüm hayatımızı etkileyebilir. Bir anlık kontrolsüzlük, geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabiliyor.
Esenyurt'ta yaşanan bu acı olay, toplum olarak üzerinde düşünmemiz gereken birçok şeyi de beraberinde getiriyor. Gençler arasında şiddetin artması, sorunları konuşarak çözememe, belki de iletişim eksikliği...
Bu genç hayatlar boşa harcanmasın. Bu acılar tekrarlanmasın. Toplum olarak hepimize düşen görevler var - daha duyarlı, daha anlayışlı, daha barışçıl bir toplum inşa etmek.