Gaziantep'te hava ağır, yürekler daha da ağır. Öyle bir haber ki bu, insanın içini acıtmamak elde değil. Daha dün sokaklarda koşup oynayan, hayaller kuran bir çocuğun hayatı, bir anda son buldu.
Fatih Demir, henüz 13 yaşındaydı. Tam da hayatın baharında, tam da "en güzel yılları" denen o masum çağda... Arkadaşıyla yaşadığı -ne olduğu tam olarak anlaşılamayan- bir tartışma, onun sonu oldu. Bıçak darbeleriyle can verdi küçük Fatih.
Bir Anlık Öfkenin Bedeli
Olay, şehrin merkezinde, herkesin gelip geçtiği bir sokakta meydana geldi. İnsan düşünmeden edemiyor - acaba kaç kişi o gün o sokaktan geçti? Kaç kişi çocukların sesini duydu? Belki de hiçbiri, o korkunç anın yaklaştığını bilemedi.
Fatih'in arkadaşı -evet, arkadaşı- elindeki bıçağı ona sapladığında, her şey bir anda değişti. Bir çocuğun hayatı son buldu, bir aile yıkıldı, bir mahalle korkuya boğuldu.
Acılı Aile: "Bizim Ev Artık Sustu"
Fatih'in ailesi için hayat durdu. Oğullarının okuldan dönüşünü bekleyen anne baba, bunun yerine polisi buldu kapılarında. "Neden?" sorusu havada asılı kaldı. Cevabı yok, olamaz da zaten.
Komşuların anlattığına göre Fatih, herkesin sevdiği, enerjisi yüksek bir çocukmuş. Mahallenin neşesiydi adeta. Şimdi o mahallede bir sessizlik hakim - tuhaf, ağır, iç karartıcı bir sessizlik.
Yetkililer Ne Diyor?
Olayla ilgili soruşturma derinlemesine devam ediyor. Polis, fail olarak belirlenen diğer çocuğu gözaltına aldı. Savcılık ifadesini alıyor şu an. Peki ya sonra? Bu küçük yaştaki çocuklar nasıl oldu da bıçaklarla tanıştı? Nasıl oldu da öfke bu denli kontrol edilemez hale geldi?
Uzmanlar -en azından birkaçı- gençler arasında şiddetin arttığı konusunda uyarıyor zaten. Ama kim dinliyor ki? Ta ki böyle bir trajedi yaşanana kadar.
Gaziantep Valiliği'nden yapılan açıklamada, olayın tüm yönleriyle araştırıldığı belirtildi. Ancak resmi açıklamalar, bir annenin yüreğindeki acıyı nasıl dindirebilir ki?
Toplumsal Yara: Çocuklar ve Şiddet
Bu olay, aslında hepimizin yüzleşmesi gereken çok daha büyük bir sorunun sadece görünen yüzü. Çocuklarımız neden bu kadar öfkeli? Neden en ufak anlaşmazlıkları bile şiddetle çözmeye çalışıyorlar?
Belki de biz büyükler olarak bir yerlerde hata yapıyoruz. Belki de onlara doğruyu yanlışı öğretmekte yetersiz kalıyoruz. Ya da belki de bu çağın getirdiği bir yıpranma var hepimizde.
Fatih'in ardından, mahallede toplanan insanların gözlerindeki şaşkınlığı tarif etmek zor. Bu kadar genç, bu kadar masum bir hayat nasıl olur da bu şekilde son bulur?
Olayla ilgili adli işlemler sürerken, bir aile oğullarının cansız bedeniyle vedalaşıyor. Bir mahalle ise asla unutamayacağı bir acıyla baş başa kalıyor.
