Neredeyse nefes almaya fırsat bulamadan... Gazze'de gökyüzü yine savaşın gölgesiyle karardı. İsrail ordusunun hedef aldığı sivil bir araç, daha dün üzerinde anlaşılan ateşkesi paramparça etmeye yetti de arttı bile.
Dört insan. Sadece dört masum sivil. Belki de evlerine dönmenin hayaliyle yola çıkmışlardı ki İsrail füzesi hayallerini ve bedenlerini paramparça etti. Yaralıların durumu ciddi - doktorlar ellerinden geleni yapıyor ama bölgedeki tıbbi imkansızlıklar içler acısı.
Ateşkes mi, aldatmaca mı?
Şunu sormadan edemiyor insan: Bu ateşkes anlaşmaları ne işe yarıyor? Kağıt üzerinde güzel duruyorlar ama Gazze sokaklarında bir anlam ifade etmiyorlar. Sanki birileri bilerek sabote ediyor gibi. Her seferinde umutlar yeşeriyor, her seferinde kan ve gözyaşıyla sonlanıyor.
Ortadoğu'daki bu kısır döngü artık dayanılmaz boyutlara ulaştı. İnsanların sabrı tükeniyor, uluslararası toplumun çabaları ise havanda su dövmekten farksız.
Yaralıların dramı
Yaralılar arasında genç bir baba ve amcası olduğu söyleniyor. Komşuları, "Sadece marketten ekmek almak için çıkmışlardı" diye anlatıyor gözyaşları içinde. Ne kadar sıradan, değil mi? Günlük hayatın basit bir ihtiyacı, bir anda ölüm kalım meselesine dönüşüverdi.
Hastaneye ulaştırılan yaralılar için doktorlar adeta seferber oldu. Elektrik kesintileri, ilaç kıtlığı, ekipman yetersizliği... Bütün bu zorluklara rağmen hayat kurtarmak için mücadele ediyorlar. İnsanlık adına takdir edilesi bir çaba, fakat yetersiz kalıyor maalesef.
Uluslararası tepkiler ne durumda?
BM yetkilileri olayı "kaygıyla karşıladıklarını" bildirdi. Kaygıyla karşılamak? Bölge halkı için bu sözcükler ne ifade ediyor acaba? Onlar her gün ölümle burun buruna yaşarken, diplomatik nezaket ifadeleri havada asılı kalıyor.
Türkiye'den ise sert bir kınama geldi. Dışişleri Bakanlığı, "İsrail'in provokatif eylemlerinin bölgedeki barış çabalarını baltaladığını" vurguladı. Haklılar da - bu son olay, barış umutlarını bir kez daha yerle bir etti.
Peki ya diğer Arap ülkeleri? Sesleri çıkmıyor, en azından yeterince gür çıkmıyor. Sanki Gazze'de yaşananlar uzak bir gezegende oluyormuş gibi davranıyorlar.
Bölge halkı ne diyor?
Gazze sakinleri artık yorgun. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak tükenmiş durumdalar. Bir esnaf, "Her ateşkes ilan edildiğinde içimizde bir umut doğuyor" diyor, "ama İsrail hemen yeni bir bahane bulup saldırıyor. Bu bir kısır döngü, çıkmaz bir sokak."
Başka bir genç ise daha öfkeli: "Dünya bizi unuttu. Her gün ölümle yaşıyoruz, kimse umursamıyor. Ateşkesler sadece İsrail'e nefes aldırıyor, bize değil."
Gerçekten de öyle mi? Uluslararası toplum bu trajediye seyirci kalmaya devam mı edecek? Yoksa bir gün gerçek anlamda harekete geçecek mi? Cevabını bilen varsa söylesin, çünkü Gazze halkı cevap bekliyor.
Bu son saldırı, bölgedeki güven ortamını tamamen zedeledi. Yeniden inşa etmek ise -eğer mümkünse- çok uzun zaman alacak gibi görünüyor. İnsan ister istemez düşünmeden edemiyor: Acaba barış gerçekten mümkün mü, yoksa hepimiz kandırılıyor muyuz?