Kocaeli'nin Derince ilçesinde yaşanan ve tüyleri diken diken eden bir cinayet davasında nihayet karar çıktı. Nurhan Oru isimli iş insanının başına gelenler, gerçek bir kabustu adeta.
Olay, geçtiğimiz yılın temmuz ayında patlak vermişti. İşlettiği halı fabrikasında -neredeyse inanılır gibi değil- öldürülen Oru'nun cesedi, acımasızca asit dolu bir varile atılmıştı. İnsanın içini ürperten detaylar mahkeme sürecinde tek tek ortaya çıktı.
Planlı ve Soğukkanlı Bir Cinayet
Olayın failleri, uzun süredir birlikte çalıştıkları iş insanına karşı adeta bir av başlatmışlardı. Fabrikanın içinde, belki de güvendikleri bir ortamda, Oru'yu öldürdükten sonra cesedi yok etmek için korkunç bir yönteme başvurdular.
Asit dolu varil... Düşünsenize, nefretin ve acımasızlığın hangi seviyeye ulaşabileceğini gösteren bir sahne. Cesedi bu kimyasal maddeye atarak tüm izleri silmeye çalıştılar. Ama unuttukları bir şey vardı - hiçbir suç, asla tamamen gizli kalmaz.
Adalet Yerini Buldu
Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın sonucu, nispeten iç ferlatan bir kararla sonuçlandı. Mahkeme, iki sanığa 'kasten insan öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.
Üçüncü sanık içinse durum biraz farklı gelişti. Bu sanığa, 'suçu bildiği halde yetkili makamlara bildirmemek' suçundan 1 yıl 15 gün hapis cezası verildi. Tabii ki cezaların kesinleşmesi için Yargıtay süreci hala bekliyor.
Olayın bir başka çarpıcı yanı da, faillerin cinayet sonrasında Oru'nun banka hesaplarından 600 bin liranın üzerinde parayı çekmiş olmaları. Para için mi yapılmıştı tüm bunlar? Yoksa arka planda daha derin hesaplar mı vardı? Bu sorular kafalarda dönüp duruyor.
Acılı Ailenin Bekleyişi
Nurhan Oru'nun ailesi için bu süreç elbette tarifsiz bir acıyla geçti. Sevdiğiniz bir insanın sadece öldürülmemiş, aynı zamanda cesedinin de bu kadar acımasızca yok edilmeye çalışıldığını düşünün. İnsanın yüreğini burkan, akıllara zarar bir durum.
Mahkeme kararı aile için bir nebze olsun rahatlama sağlamış olsa da, yaşananların telafisi mümkün değil. Geride kalanlar, hem sevdiklerinin kaybının acısını hem de bu korkunç detayların yarattığı travmayı ömür boyu taşıyacaklar.
Bu davadaki karar, toplum olarak şunu bir kez daha hatırlattı: Ne kadar plan yapılırsa yapılsın, adalet eninde sonunda yerini buluyor. Umuyoruz ki bu karar, benzer olayların yaşanmasını engellemek adına caydırıcı bir etki yaratır.