Tam da öğrencilerin derslere koşturduğu bir sabah vakti, Harvard'ın o tarihi duvarları beklenmedik bir haberle sarsıldı. Dünyanın en saygın eğitim kurumlarından birinde bomba tehdidi - kimin aklına gelirdi ki?
Olay, Science Center'da başladı. Birdenbire... Her şey bir anda oldu. Bir e-posta, belki de bir telefon - kim bilir? - ve ardından tüm kampüs adeta dondu. İnsanlar neye uğradığını şaşırdı, doğrusu.
Panik Butonuna Basıldı
Harvard Üniversitesi Polisi hemen harekete geçti. Hızlıca, çok hızlı. Science Center ve yakınındaki Sever Hall derhal boşaltıldı. Öğrenciler, hocalar, çalışanlar... Herkes dışarı çıkmak zorunda kaldı. Kimi laptopunu bile alamadı, kimi sınav kağıdını yarıda bıraktı.
Cambridge İtfaiyesi olay yerine üşüştü. Bombalı ekip, köpekler, özel ekipler... Herkes tetikteydi. O anları yaşayan bir öğrenci, "Hayatımda bu kadar korkmamıştım" diye anlatıyor sonradan. "Her şey çok suratlı gelişti. Bir bakmışsın ders var, bir bakmışsın bomba alarmı!"
Saatin Tiktakları
Zaman adeta durmuştu. Herkes nefesini tutmuş bekliyordu. Acaba? Ya gerçekten patlarsa? O tarihi binalar, o paha biçilmez kütüphane, o laboratuvarlar... Hepsi risk altındaydı.
Polisin araması saatler sürdü. Her köşe, her salon, her laboratuvar didik didik edildi. Sonunda... Nefesler tutuldu. Ama bomba yoktu. Hiçbir şey yoktu.
Harvard yetkilileri rahat bir nefes aldıktan sonra açıklama yaptı: "Yanlış alarm. Her şey kontrol altında." Peki ya o kaybolan ders saatleri? O yaşanan korku? Onlar da mı yanlış alarmdı?
Sonrası ve Düşündürdükleri
Olay yerindeki incelemeler tamamlandıktan sonra binalar yeniden kullanıma açıldı. Ama o gün Harvard'da olanların hafızasından kolay kolay silinmeyecek bir anı olarak kaldı.
Bu olay bize şunu gösterdi: Dünyanın en güvenli görünen yerlerinde bile güvenlik asla ihmal edilmemeli. Harvard gibi bir kurumda bile... Her an her şey olabilir. İnsan düşünmeden edemiyor: Bir sonraki ihbar ne zaman gelecek? Ve acaba her zaman bu kadar şanslı mı olacağız?
Bir de şu var tabii: Kim, neden böyle bir ihbarda bulunur? Şaka mı, kötü niyet mi? Cevabını bilen yok. Ama bildiğimiz bir şey var: O gün Harvard'da eğitim-öğretim bir süreliğine durdu ve herkes hayatın kıymetini bir kez daha anladı.