İzmir'de yaşanan ve yürekleri dağlayan o olay... Hasret Akkuzu'nun hayatını kaybettiği korkunç cinayet davasında bugün adalet tecelli etti desek yanlış olmaz. Çünkü mahkeme, sanık Deniz Boyacı'nın üç yakını hakkında tutuklama kararı verdi.
Olay öyle sıradan bir dava değil, hepimizin içini acıtan türden. Neredeyse herkesin "Nasıl olur?" diye sorduğu, sosyal medyada infial yaratan bir trajedi bu. Ve bugün, nihayet, adım adım ilerleyen adalet mekanizması önemli bir hamle yaptı.
Üç Kişi, Üç Farklı Rol
Mahkeme salonundan gelen bilgilere göre tutuklanan isimler Deniz Boyacı'nın gerçekten yakın çevresinden. İsimlerini vermek gerekirse -ki mahkeme zaten açıkladı- M.B., A.B. ve S.B. hakkında "suça iştirak" iddiasıyla tutuklama kararı çıktı.
Savcılık iddianamesinde bu üç ismin olay öncesi ve sonrasında kritik roller üstlendiği belirtiliyor. Kimi iletişim trafiğinde şüpheli hareketler, kisi fiziksel delillerle bağlantılı... Her biri için ayrı ayrı suçlama var aslında.
Deliller Konuştu, Mahkeme Karar Verdi
Duruşmada sunulan deliller gerçekten çarpıcıydı. Telefon kayıtları, görüşme geçmişleri, fiziksel bulgular... Hepsi bir puzzle'ın parçaları gibi birleşti ve tablo netleşti. Savcı, "kaçma ve delilleri karartma riski" gerekçesiyle tutuklama talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti de bu talebi haklı buldu. Üç şüpheli için de "tutuklama" kararı verildi. Şimdi onlar da Deniz Boyacı gibi cezaevine gönderildi. İşin ironik yanı, hepsi aynı ailenin farklı fertleri...
Aileler Ne Diyor?
Hasret Akkuzu'nun ailesi için bugün belki küçük bir nefes alma günüydü. Acıları dinmiş değil elbette - nasıl dinsin ki? - ama en azından adaletin tecelli ettiğini görmenin buruk huzurunu yaşıyorlar.
Öte yandan tutuklananların aileleri için ise zor günler kapıda. Mahkeme çıkışı gözyaşlarına boğulan yakınların halini görünce insan "Keşke bu işlere bulaşmasalardı" demekten kendini alamıyor.
Dava devam ediyor elbette. Bu tutuklamalar belki sadece bir başlangıç. Savcılık dosyayı genişletme peşinde, yeni deliller, yeni ifadeler derken önümüzdeki günlerde daha neler çıkar kim bilir?
Bir genç kızın hayatının söndüğü bu karanlık hikayede, umarız gerçeklerin hepsi gün yüzüne çıkar ve adalet tam anlamıyla yerini bulur. Bugünkü karar bu yolda atılmış önemli bir adım oldu çünkü.