Bir zamanlar hastane koridorlarında koşturan, hastalarına şifa dağıtan genç hemşirenin hayatı, o karanlık günde ansızın son buldu. Pınar Bulunmaz'ın ölümü ilk bakışta intihar gibi görünmüştü ama - işte mesele de burada zaten - görünenler gerçeği yansıtmıyordu asla.
Üzerinden aylar geçti, ailesinin içindeki o ukde büyüdükçe büyüdü. Çünkü onlar biliyordu kızlarının asla böyle bir şey yapmayacağını. Ve haklı çıktılar sonunda.
Raporun Ortaya Koyduğu Çarpıcı Gerçekler
Adli Tıp Kurumu'nun detaylı incelemesi, olayın hiç de ilk başta söylendiği gibi olmadığını gözler önüne serdi. Kriminal rapor diyor ki: "Bu bir intihar değil, açıkça cinayet." Peki neydi bu kanıtlar?
- Vücuttaki yara izleri intihar için fazlasıyla tutarsızdı
- Olay yerindeki düzenleme doğal görünmüyordu
- Fiziksel bulgular başka bir elin varlığını işaret ediyordu
Düşünsenize, bir aile evlatlarının katilinin peşine düşmek zorunda kalıyor. Ve nihayet bilim konuştu.
Ailenin Bitmeyen Mücadelesi
Pınar'ın ailesi için bu süreç tam anlamıyla bir kabustu. "Kızımızı kaybettik, bir de üstüne onun adını lekelemeye çalıştılar" diyorlar gözleri dolu dolu. İnanın, bir ebeveynin yaşayabileceği en acı şey bu olsa gerek.
Avukatları ise durumu net ifade ediyor: "Elimizde artık somut kanıtlar var. Adalet yerini bulacak." Peki mahkeme süreci nasıl işliyor? Beklentiler neler? Şimdi tüm gözler yargı sisteminde.
Adli Tıp Ne Diyor?
Uzmanların üzerinde durduğu noktalar gerçekten düşündürücü. İntihar eden bir insanın vücudunda oluşması mümkün olmayan izler, Pınar'ın bedeninde açıkça görülüyor. Bu da bize şunu söylüyor: Olay anında orada başka biri vardı.
Kriminal raporun detayları mahkeme dosyasında yerini aldı bile. Artık yargıçların önünde, ailenin yıllardır savunduğu gerçek duruyor. Pınar Bulunmaz'ın son anlarıyla ilgili gizem perdesi aralanıyor.
Bu vaka aslında şunu gösteriyor: Bazen gerçekler ilk bakışta göründüğü gibi olmuyor. Ama bilim ve ısrarlı bir mücadele, en karanlık sırları bile gün yüzüne çıkarabiliyor.
Pınar'ın ailesi için mücadele bitmiş değil. Onlar sadece adalet istiyorlar - hepsi bu. Bir hemşirenin, bir evladın, bir insanın hakkının teslim edilmesini.
