Olay, dün öğle saatlerinde Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi önünde yaşandı. Adeta bir insan avına dönüşen bu korkunç sahne, görenleri donakalttı. Mezun olduğu fakültenin önünde, eski eşi tarafından pompalı tüfekle vurulan 30 yaşındaki S.K., hayatını kaybetti.
Olay anı tam bir kabustu. Katil zanlısı M.E., silahını alıp kampüse kadar gelmişti. Sanki bir aksiyon filmi sahnesi gibiydi her şey - ama gerçekti, acımasızca gerçek. Fakülte bahçesinde aniden patlayan silah sesleri, öğrencileri paniğe sürükledi.
Kampüste Kanlı Takip
Olay yerinden kaçmaya çalışan M.E., kampüs içinde adeta bir kovalamacaya dönüştü. Üniversite güvenliği ve polis, zanlıyı yakalamak için seferber oldu. Aman tanrım, düşünsenize - sınavlara hazırlanan öğrenciler, ders arasında kahve içen hocalar... ve ortada pompalı tüfekli bir katil!
Zanlı nihayet yakalandığında, üzerinden pompalı tüfek ve kullanılmış mermi kovanları çıktı. İnanmak gerçekten zor ama bu tür olaylar maalesef giderek daha sık yaşanıyor. Toplum olarak nereye gidiyoruz, insan hakikaten düşünmeden edemiyor.
Mahkeme ve Tutuklama
Savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkeme, M.E.'yi "kasten öldürme" suçundan tutukladı. Yargıç, delillerin ağırlığını görünce tereddüt etmedi bile. Zanlının avukatının itirazları ise sonuçsuz kaldı - ki zaten nasıl bir savunma yapılabilirdi ki?
Olayla ilgili soruşturma derinleştirilirken, üniversite yönetimi de gerekli psikolojik desteği sağlamak için harekete geçti. Öğrencilerin yaşadığı travmayı atlatmaları zaman alacak gibi görünüyor. Kimi öğrenci "Hayatımda bu kadar korkmamıştım" derken, kimi de "Artık kampüste güvende hissetmiyorum" diyor.
Bu olay, toplumsal şiddetin nerelere varabildiğinin acı bir göstergesi oldu. Eski eş şiddeti denilince akla genelde tehditler, hakaretler gelirdi - ama artık pompalı tüfekler ve kampüs cinayetleri de var maalesef. Ülke olarak bu konuda ciddi önlemler almazsak, daha neler göreceğiz kim bilir...
