Kartalkaya Davasında Sarsıcı Anlar: Sanıkların Soğukkanlı Tavırları Aileleri Çileden Çıkardı!
Kartalkaya Davasında Sanıkların Tavırları Aileleri Çileden Çıkardı

Adliye koridorlarında dolaşan o ağır sessizliği anlatmak kelimelerle mümkün değil. Kartalkaya'da yaşanan o feci kazadan sonra, davanın görüldüğü salonda hissedilenler ise çok daha farklıydı. Sanki zaman donmuş, acı bir film sahnesi gibiydi her şey.

Sanık sandalyelerinde oturanların yüz ifadeleri ise insanı hayrete düşürecek cinstendi. Kayıtsız, neredeyse sıkılmış gibi duruyorlardı. Oysa karşılarında, sevdiklerini bir daha asla göremeyecek aileler vardı. Kimi cep telefonuyla oynuyor, kimi etrafa boş boş bakıyordu. İnanması güç ama gerçekten.

Ailelerin Çığlığı: 'Bunlar İnsan Değil!'

Salonun diğer tarafında ise yürek paralayan sahneler yaşanıyordu. Bir anne, "Oğlumu geri getirin!" diye haykırırken, bir baba gözyaşlarına boğulmuştu. Sanıkların bu umursamaz tavırları dayanılır gibi değildi. Öyle ki, aile fertlerinden biri dayanamayıp sinir krizi geçirdi - ambulans çağrılmak zorunda kalındı.

Ortalığı bir anda 'Bunlar insan değil!' çığlıkları kapladı. İnsanın içini acıtan, yüreğini burkan anlardı bunlar. Mahkeme heyeti bile bu durum karşısında ne yapacağını şaşırmış gibiydi.

Davada Çarpıcı Detaylar

Duruşma tutanaklarına yansıyanlar ise şöyle:

  • Sanıkların savunma avukatları sürekli teknik itirazlarla duruşmayı uzatmaya çalıştı
  • Tanık ifadeleri sırasında sanıkların dalgın ve ilgisiz tavırları dikkat çekti
  • Ailelerin duygusal anlarında dahi ciddiyetlerini koruyamadılar
  • Mahkeme başkanının birkaç kez uyarma ihtiyacı hissettiği anlar oldu

O gün orada bulunan bir yakın, "İnsanın kanı donuyor. Nasıl bu kadar duygusuz olabiliyorlar? Hiç mi vicdanları sızlamıyor?" diye soruyor, hala anlam veremediğini belirtiyor.

Adalet Bekleyen Aileler

Davayı takip eden aileler için her duruşma yeni bir işkenceye dönüşüyor. Kaybettikleri sevdiklerinin yasını tutarken bir yandan da adalet mücadelesi veriyorlar. Sanıkların bu kayıtsız tavırları ise yaralarını daha da derinleştiriyor.

Son duruşmanın ardından dışarı çıkan aile üyelerinin yüzlerindeki o bitkin ifade, aslında her şeyi anlatıyordu. Umutları tükenmiş değildi belki, ama inançları sarsılmıştı. Toplum olarak hepimizin sorması gereken sorular var: Adalet gerçekten tecelli edecek mi? Bu acılar unutulup gidecek mi?

Bir sonraki duruşma tarihi beklenirken, geride kalanlar için tek teselli, hakikatin bir gün ortaya çıkacağı inancı. Umalım ki öyle olsun.