Kayseri'de yaşanan ve yürekleri burkan bir olay, toplumun kanayan yarası haline gelen aile içi şiddeti bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Melikgazi ilçesinde meydana gelen bu trajik vakada, 12 yaşındaki üvey oğlunun bıçaklı saldırısına maruz kalan baba, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Olay, dün akşam saatlerinde, aslında sıradan bir akşamın yaşanması beklenen bir evde patlak verdi. Kimi zaman aile içinde yaşanan gerginliklerin -ne yazık ki- nerelere varabildiğini gösteren bu korkunç hadise, mahalleyi yasa boğdu.
İşin en trajik yanı ise saldırganın henüz 12 yaşında bir çocuk olması. Evet, yanlış duymadınız - daha hayatın baharında olması gereken bir çocuk, eline aldığı bıçakla üvey babasının hayatına son verdi.
Olay Yerine Gelen Ekipler Çaresiz Kaldı
Olayın bildirilmesi üzerine hızla olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, yaptıkları tüm müdahalelere rağnen adamın hayatını kurtaramadı. İnanması güç ama bu küçük yaştaki çocuğun elinden çıkan bıçak darbeleri, bir insanın hayatını sonlandırmaya yetmişti.
"Böyle şeyler nasıl olabiliyor?" diye sormadan edemiyor insan. Daha dün sokakta top oynadığını hayal ettiğiniz bir çocuk, bugün nasıl bir katil haline gelebiliyor? Bu sorular, kafalarda dönüp duruyor.
Aile İçi Gerginlikler Kontrol Altına Alınmalı
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, aile içinde zaman zaman tartışmaların yaşandığı biliniyormuş. Ancak kimse böylesine vahim bir sonuçla karşılaşacağını tahmin edemezdi herhalde. Üvey baba-üvey oğul ilişkisinin getirdiği dinamikler, belki de bu trajedinin altında yatan sebeplerden biriydi.
Psikologların defalarca uyardığı gibi, aile içi çatışmalar -özellikle de üvey ebeveyn ve çocuk ilişkilerinde- asla hafife alınmamalı. Küçük gibi görünen bir tartışma, büyük bir trajediye dönüşebiliyor işte.
Olayla ilgili soruşturma derinleştirilirken, küçük yaştaki şüphelinin ifadesi alındı. Adli makamlar, bu yaştaki bir çocuğun böyle bir suçu işlemesindeki psikolojik ve sosyal dinamikleri anlamaya çalışıyor.
Komşuların şaşkınlık ve üzüntü içindeki ifadeleri ise durumun vahametini gözler önüne seriyor: "Arada tartıştıklarını biliyorduk ama bu kadarını asla beklemezdik. Çocuk daha bu yaşta, nasıl böyle bir şey yapar?"
Bu olay, toplum olarak üzerinde daha çok düşünmemiz gereken bir konuyu gündeme getirdi: Çocuklarımızın ruh sağlığı ve aile içi iletişim. Belki de artık "aile içi mesele" deyip geçmemeli, profesyonel yardım almaktan çekinmemeliyiz.
