İzmir'de yaşanan ve tüyleri diken diken eden bir olayda, adalet hayvanların yanında olduğunu bir kez daha gösterdi. Bir veteriner kliniğinde çalışan doktor, kendisine emanet edilen masum bir köpeğin hayatına son verdi. Bu vahşetin detayları ise kan dondurucu nitelikte.
Olay geçtiğimiz yılın Eylül ayında patlak verdi. Sahipleri, sevimli köpeklerini rutin bir tedavi için kliniğe getirdiğinde, başlarına geleceklerden habersizdiler. Ne de olsa veterinerler hayvanların iyiliği için çalışan insanlardı, değil mi? Yanıldılar.
Masum Köpeğe İşkence
Kliniğe getirilen köpek, adeta bir işkence seansına maruz kaldı. Doktor, hayvana önce aşırı dozda sakinleştirici enjekte etti. Yetmedi, üstüne üstlük hayvanı darp etti. Bu zalimce muamele sonucunda masum köpek hayatını kaybetti.
Olayın ortaya çıkması ise tam bir tesadüf eseri oldu. Kliniğin güvenlik kameraları, bu vahşi sahneyi kaydetmişti. Görüntüleri izleyen herkesin yüreği parçalandı. İnsanın aklına ister istemez şu soru geliyor: Bir veteriner nasıl olur da kendisine emanet edilen hayvana bu kadar acımasızca davranabilir?
Mahkemeden Sert Cevap
İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı ele aldığında hiç vakit kaybetmedi. Yargıç, sanığın savunmalarını dinledi ancak güvenlik kamerası görüntüleri karşısında bu savunmaların hiçbir değeri kalmadı.
Mahkeme heyeti, hayvanlara yönelik işlenen suçların artık hafife alınmayacak ciddiyette olduğunu vurguladı. Nihayetinde doktor için 9 yıl hapis cezası kararı çıktı. Bu karar, hayvan hakları savunucuları tarafından sevinçle karşılandı.
Aslında bu dava, Türkiye'de hayvan hakları konusunda bir dönüm noktası sayılabilir. Çünkü artık hayvanlara yapılan zulüm, cezasız kalmıyor. Mahkemeler bu konuda giderek daha duyarlı hale geliyor.
Toplumsal Duyarlılık Artıyor
Son yıllarda hayvan hakları konusunda toplumsal bilincin arttığını gözlemliyoruz. İnsanlar artık sokak hayvanlarına daha fazla sahip çıkıyor, onlara yapılan haksızlıklara sessiz kalmıyor.
Bu davanın sonucu da gösteriyor ki; artık sadece insanlara değil, tüm canlılara karşı işlenen suçlar ciddiye alınıyor. Umarım bu karar, benzer niyetteki diğer potansiyel suçlular için caydırıcı bir etki yaratır.
Hayvan sevgisi denen şey, sadece evcil hayvan beslemekle sınırlı değil. Tüm canlılara saygı duymakla, onların yaşam hakkına saygı göstermekle ilgili. Bu dava da bunun en somut örneği oldu.
