Mardin... Tarihin soluk aldığı o kadim şehirde, bir ailenin hayatı bir anda karanlığa gömüldü. 12 yaşındaki Zeynep Şentürk'ün cansız bedenine ulaşıldığında, zaman sanki durdu. O minik beden, hayat dolu bakışlar artık yoktu.
Baba Abdurrahman Şentürk'ün sesindeki o titreme, yürekleri parçalayan cinsten. "Kızımı son gördüğümde okula gidiyordu" diyor ve ekliyor, "Akşam olunca eve gelmedi. Tüm aramalarımız sonuçsuz kaldı." O anki çaresizliği düşünebiliyor musunuz? Saatlerin nasıl geçtiğini bile fark etmeden, umudun her saniye biraz daha tükenişi...
Son Görülme Anı ve Çığlık Çığlığa Arama
Zeynep, evden çıkıp okul yoluna koyulduğunda her şey normal görünüyordu. Ama o gün hiç okuluna ulaşamadı. Aile, akşam saatlerinde alarm zillerini çalmaya başladı. Polis, jandarma, komşular... Herkes seferber oldu. Sokak sokak, bahçe bahçe aradılar. Gece boyunca süren arama, gün ışığıyla birlikte umuda dönüşmedi.
Ve o korkunç haber nihayet geldi. Zeynep'in cansız bedeni, ilçe merkezine bağlı bir kırsal mahallede bulundu. İşte o an, bir babanın dünyası başına yıkıldı. Abdurrahman Bey, "Kızımın başına ne geldiyse, failleri en ağır şekilde cezalandırılsın" diyerek adalet çağrısında bulundu.
Sorular Cevapları Bekliyor
Olayla ilgili soruşturma derinlemesine devam ediyor. Savcılık, otopsi raporunun detaylarını incelerken, aileye de destek olunmaya çalışılıyor. Zeynep'in son anlarında neler yaşadığı, kiminle görüştüğü, nereye gittiği... Tüm bu sorular, cevap bekliyor.
Mardin'in nabzı bu acıyla bir kez daha sızladı. Bir çocuğun hayatının sönüşü, sadece bir aileyi değil, tüm toplumu yaraladı. Zeynep'in masumiyeti, şimdi bir adalet mücadelesine dönüştü.
Bu karanlık tabloda, umut ışığı olabilecek tek şey: Faillerin en kısa sürede bulunup adalete teslim edilmesi. Zeynep'in ailesi, bu acıya dayanabilmek için ancak buna bel bağlıyor.
