Bodrum'da kan donduran bir cinayetin yargı süreci tüm hızıyla devam ederken, savcılık dosyayı adeta bombaladı. İtalyan turist Mattia'nın Ahmet Minguzzi'nin hayatını kaybettiği o korkunç olayla ilgili dördüncü duruşmada savcı, sanıklar için hiç de hafif olmayan cezalar istedi.
Savcılık iddianamesinde dört sanığın tamamı için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ederken, tahrik indirimi konusunda da net bir tavır sergiledi. "Haksız tahrik indirimi uygulanmasın" diye adeta haykıran savcı, bu vahşetin hiçbir mazereti olamayacağını vurguladı.
Mahkeme Salonunda Gerilim Yükseldi
Karar gününde Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki atmosfer gerçekten elektrik doluydu. Sanıkların avukatları son savunmalarını yaparken, savcı dosyayı yeniden değerlendirdi ve neticesinde şok edici bir taleple çıktı ortaya.
Olayın detaylarına bakıldığında, 2022 yılının o yaz gününde Bodrum'da turist olarak bulunan Mattia'nın hayatının nasıl karardığını anlamak mümkün. Görgü tanıklarının ifadeleri, olayın ne kadar vahşice gerçekleştiğini gözler önüne seriyor.
Savcının Talepleri Neler?
- Dört sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
- Haksız tahrik indirimi uygulanmaması
- Olaydaki tüm agrevinin dikkate alınması
Savcı sunumunda şunu özellikle vurguladı: "Bu derece planlı ve vahşi bir cinayette indirim düşünülemez." Hakim heyeti ise savcının bu sözlerini dikkatle dinledi, notlar aldı - yüz ifadelerinden etkilendikleri belli oluyordu doğrusu.
Davada ilginç bir detay daha var: Sanık avukatları, müvekkillerinin genç yaşlarını ve pişmanlık duyduklarını öne sürerek cezada indirim talep etmişlerdi. Ancak savcı bu argümanları adeta yerle bir etti. "Gençlik, böyle bir vahşetin mazereti olamaz" dedi ve ekledi: "Mağdur da gençti, ona acıdılar mı?"
Sonuç Ne Olacak?
Mahkeme, savcının bu taleplerini değerlendirmeye alarak bir sonraki duruşma için tarih belirledi. Türkiye-İtalya ilişkilerini de etkileyebilecek bu davanın seyri, hem adalet camiasının hem de kamuoyunun yakından takip ettiği bir konu haline geldi.
Bodrum gibi turizm cenneti bir yerde yaşanan bu olay, aslında çok daha büyük bir soruna işaret ediyor belki de. Turizm sezonu yaklaşırken, güvenlik endişeleri yeniden gündeme geldi. Umarız adalet yerini bulur ve böyle acılar bir daha yaşanmaz.
Davayı takip edenler için söyleyebiliriz ki, savcının bu kararlı tutumu aslında Türk yargısının bu tür vahşet karşısındaki tavrını da gösteriyor. Bekleyip göreceğiz - umarım hak yerini bulur.