Mersin'de adeta bir kovalamaca filminin son sahnesi yaşandı desem yeri var. Yıllardır kayıplara karışmış, neredeyse yarım asırlık hapis cezası bulunan bir hükümlü, nihayet adaletin kollarına döndü.
Olay Çarşamba günü saatler öğleyi gösterdiğinde patlak verdi. İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri -ki bu ekipler gerçekten işlerini biliyorlar- uzun süredir üzerinde çalıştıkları operasyonu adeta bir saat gibi işleterek sonlandırdılar. Mezitli ilçesinde, sıradan bir günün ortasında, sıradan bir vatandaş gibi dolaşan zanlı, aniden etrafını saran polis ekiplerine hiç direnemeden teslim oldu.
Yılların Peşinde Koşması Sonuç Verdi
Şimdi asıl ilginç olan şu: Bu adam tam 48 yıl hapis cezasıyla aranıyormuş. Kırk sekiz yıl! Neredeyse bir insan ömrü kadar. Çeşitli suçlardan kesinleşmiş cezaları varmış ve yıllardır bulunamıyormuş. Polis kaynaklarına göre, hakkında yakalama emri bulunan hükümlü, son zamanlarda Mersin'de görülmeye başlanmış.
Ekipler bu ipucunu değerlendirmekte gecikmemiş. Günlerce süren takip, gözlem ve istihbarat çalışmaları -inanılmaz sabır gerektiren işler bunlar- sonunda meyvesini vermiş. Hükümlünün hareket pattern'leri, günlük rutini, sıklıkla uğradığı mekanlar tek tek tespit edilmiş.
Operasyon Anı: Sessiz ve Etkili
Operasyon anına dair detaylar gerçekten etkileyici. Polis ekipleri, hükümlünün Mezitli'de bir sokakta yürüdüğü sırada, aniden ve son derece profesyonel bir şekilde müdahale etmişler. Öyle büyük bir patırtı, gürültü falan da yokmuş. Her şey o kadar hızlı ve sessiz olmuş ki, çevredekiler ne olduğunu anlayamadan her şey bitmiş.
Hükümlü, olay yerinde hiçbir direniş göstermemiş. Sanırım yılların kaçak hayatının yorgunluğu ve artık bu kovalamacanın bitmesi gerektiği düşüncesi ağır basmış. İfadesi hemen alınmış ve adliyeye sevk edilmiş.
Emniyet yetkilileri, bu tür operasyonların toplum güvenliği açısından ne kadar kritik olduğunu vurguluyorlar. Nihayetinde, kesinleşmiş hapis cezaları bulunan hükümlülerin adalet önüne çıkarılması, hem hukukun üstünlüğü hem de toplumun huzuru açısından hayati önem taşıyor.
Bu yakalamanın, benzer durumdaki diğer arananlar için de bir mesaj niteliği taşıdığı aşikar. Polis teşkilatının takip ve yakalama kapasitesinin her geçen gün daha da geliştiğini gösteriyor. Yani şunu söyleyebiliriz: Kaçanın sonu yok, adalet her zaman yerini buluyor - bazen biraz zaman alsa da.