Fethiye'de yaşanan ve tüyleri ürperten o olayın perdesi nihayet mahkeme salonunda aralandı. İtalyan turist Mattia Minguzzi'nin hayatını kaybettiği, kardeşi Ahmet Minguzzi'nin ise ağır yaralandığı kavganın failleri adaletin elinden kurtulamadı.
Mahkeme heyeti, uzun süren duruşmaların ardından nihai kararını açıkladığında salondakiler nefeslerini tuttular. İki sanık -ismini vermeyelim, zaten yeterince tanındılar- için istenen ceza neredeyse müebbet kadar ağırdı.
O Gece Neler Yaşandı?
Geçen yılın yaz aylarıydı, Fethiye sokakları turist kaynıyordu. Mattia ve Ahmet Minguzzi kardeşler de tatillerini geçirmek için gelmişlerdi İtalya'dan. Kim bilebilirdi ki bu tatilin onlardan birinin son tatili olacağını?
O gece bir barda başlayan tartışma -nedeni hâlâ tam olarak anlaşılamayan bir şekilde- kontrolden çıkmıştı. Kelimeler yumruklara, yumruklar ise ölümcül darbelere dönüşmüştü. Mattia için artık çok geçti, Ahmet ise zor kurtulmuştu.
Mahkeme Süreci ve Şok Karar
Davada sona gelindiğinde, savcılık iki sanık için en üst sınırdan ceza talep etmişti. Beklentiler, sanıkların daha hafif cezalarla kurtulabileceği yönündeydi ama mahkeme heyeti farklı düşündü.
Karar açıklandığında salonda bir uğultu yükseldi: Her iki sanığa da 24'er yıl hapis cezası verilmişti. Bu, Türk ceza sisteminde bu tür suçlar için öngörülen en ağır cezalardan biriydi adeta.
Hakim, gerekçeli kararında "toplumun huzurunu ihlal" ve "insan hayatına kast" vurgularını öne çıkardı. Öyle ya, turistlere yönelik şiddet olayları sadece mağdurları değil, ülkenin itibarını da yaralıyordu.
Ailenin Acısı ve Adalet Arayışı
İtalya'dan gelen Minguzzi ailesi, her duruşmada salonun arka sıralarında oturdu. Mattia'nın boş sandalyesi her seferinde hissediliyordu. Ahmet ise hem fiziksel hem de psikolojik yaralarını sarmaya çalışıyordu.
Ailenin avukatları karardan memnun olduklarını belirtirken, "adaletin yerini bulduğunu" söylediler. Fakat şunu da eklemeden edemediler: "Hiçbir ceza Mattia'yı geri getiremez."
Bu karar, turistlere yönelik şiddet olaylarında caydırıcılık sağlaması açısından da önem taşıyor. Umarım benzer olaylar bir daha yaşanmaz - insan canından daha değerli ne var ki?
