Bodrum'da yaşanan ve Türkiye ile İtalya arasında diplomatik gerilime neden olan o olay... İtalyan iş adamı Andrea Minguzzi'nin hunharca öldürülmesinin üzerinden yıllar geçti. Nihayet, adalet tecelli etti.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi, dün gece saatlerinde beklenen kararı açıkladı. Karar, sanıkların yüzünü bir daha güldürmeyecek türden. Mahkeme heyeti, tartışmalı davada noktayı koydu.
Ana Sanığa Ağırlaştırılmış Müebbet
Olayın baş şüphelisi Hakan Y. için mahkeme ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Bu karar, sanığın hayatının geri kalanını demir parmaklıklar ardında geçireceği anlamına geliyor. Mahkeme salonunda karar okunurken, sanığın yüz ifadesi her şeyi anlatıyordu adeta.
Diğer Sanıklar da Cezasını Buldu
Davanın diğer sanıklarından Ümit A. ise müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, bu kararı verirken sanığın olaydaki rolünü değerlendirdi. Üçüncü sanık Hüseyin B. için ise 18 yıl hapis cezası verildi. Yani, kimse yaptıklarının yanına kar kalmadı.
Peki ya o korkunç gece neler yaşanmıştı? Hatırlayalım...
O Karanlık Gece
2018 yılının 4 Temmuz'unda, Bodrum'un o sıcak yaz gecesinde... Andrea Minguzzi, otel çalışanlarıyla tartışmaya başladı. Tartışma kısa sürede şiddete dönüştü. İş adamı, otel çalışanları tarafından darp edildi. Olay yerinden kaçmayı başardı ama kurtulamadı.
Minguzzi, otelden uzaklaştıktan sonra sanıklar tarafından takip edildi. Araçla ezilerek öldürüldü. Olay, iki ülke arasında diplomatik krize bile neden oldu. İtalyan yetkililer, adaletin tecelli etmesi için sürekli takipteydi.
Mahkeme Süreci ve Karar
Dava sürecinde sanıklar farklı savunmalar yaptı. Kimi kaza olduğunu iddia etti, kimi kendini savunma. Ancak mahkeme, delilleri değerlendirdiğinde durumun hiç de öyle olmadığına kanaat getirdi.
Yargılamalar sırasında tanık ifadeleri, teknik takip kayıtları ve olay yeri incelemeleri titizlikle incelendi. Mahkeme, sanıkların kasıtlı olarak hareket ettiğini tespit etti. Ve nihayet, dün gece o tarihi karar verildi.
Kararın ardından avukatların temyiz yoluna gidebileceği konuşuluyor. Ancak şu an için adalet yerini bulmuş görünüyor. Minguzzi ailesi, yıllar sonra da olsa bir nebze olsun rahat bir nefes aldı.
Bu karar, Türkiye'de yargı sisteminin işlediğini gösteren önemli bir örnek oldu. Özellikle yabancı uyruklu bir kişinin ölümüyle sonuçlanan davalarda adaletin nasıl tecelli ettiğini göstermesi açısından da kayda değer.