O gece Ümraniye'de hava ağırlaşmıştı sanki. Sıradan bir akşam değildi, bir şeyler olacak gibiydi. Mahallede herkes evine çekilmişken, bir apartman dairesinden gelen sesler her şeyin değişeceğinin habercisiydi.
İşte o an her şey altüst oldu. 35 yaşındaki M.A., kimsenin anlam veremediği bir kararla 9 yaşındaki oğlu M.E.A.'yı ve kardeşi H.A.'yı öldürdü. Evet, yanlış duymadınız - hem oğlunu hem de kendi kanından olan kardeşini.
Komşuların Anlattıkları Tüyleri Diken Diken Etti
"Önce bağrışmalar duyduk," diyor bir komşu, sesi titreyerek. "Ama kimse böyle bir şey beklememişti. Sonra o çığlıklar... Hiç unutamam."
Olay yerine gelen polis ekipleri içeri girdiğinde gördükleri manzara karşısında şok oldular. İki cansız beden... Bir çocuk ve bir genç adam. Hayatının baharındaki iki insan, en güvendikleri kişi tarafından son nefeslerini vermişti.
Katil Baba Gözaltında
M.A. hemen gözaltına alındı. Soruşturma derinleştirilirken, akıllarda tek bir soru: Neden? Bir baba nasıl olur da kendi evladına kıyabilir? Ve üstelik kardeşini de...
Mahallede yaşayanlar hâlâ olanlara inanamıyor. "M.A. normal bir insandı," diye düşünüyor bir başka komşu. "Böyle bir şey yapabileceğini hiç düşünmezdim. Ama işte - bazen insanın içinde neler olduğunu bilemiyorsun."
Adli tıp ekipleri otopsi için cansız bedenleri almaya geldiğinde, sokakta toplanan mahalleli gözyaşlarını tutamadı. Özellikle küçük M.E.A.'nın okul arkadaşları... Onlar için hayat artık eskisi gibi olmayacak.
Psikolojik İnceleme Kararı
Savcılık, sanık M.A.'nın akıl sağlığının araştırılması için psikiyatri kliniğine sevk edilmesine karar verdi. Belki de bu korkunç olayın ardındaki gerçek neden böylece ortaya çıkacak.
Ümraniye'deki bu feci olay, aile içi şiddetin ne kadar korkunç boyutlara ulaşabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Ve şu soruyu sormadan edemiyor insan: Böyle trajedileri önlemek için toplum olarak daha ne yapmalıyız?
Küçük M.E.A. ve H.A.'nın ardından yas tutan aileye başsağlığı diliyoruz. Bu acının tarifi yok - kelimeler kifayetsiz kalıyor.
