İstanbul'un Ümraniye ilçesi, dün gece saatlerinde insanı dehşete düşüren bir olaya tanıklık etti. Adeta bir kabus gibi çöken bu karanlık tablo, bir ailenin paramparça oluşunun acı hikayesini gözler önüne serdi.
Olay yerine ulaşan polis ekipleri, içeriden gelen feryatları duymakla işe başladılar aslında. Kapıyı kırarak girdiklerinde ise karşılaştıkları manzara, en sert insanı bile sarsabilecek türdendi. Üç cansız beden, hayatlarının baharında diyebileceğimiz yaşlarda, yerde yatıyordu. İnanması güç ama hepsi de aynı ailenin fertleriydi.
Kıskançlık Kıvılcımı
Olayın merkezinde, iddialara göre, tutkulu ama bir o kadar da zehirli bir ilişki yatıyor. Zaten bu tür hikayeler genelde böyle başlamıyor mu? Sevgi denen o güçlü duygu, bir anda kıskançlık girdabına dönüşüveriyor. İşte tam da böyle oldu burada da.
Şüphelinin, kurbanlardan biriyle olan ilişkisini kıskandığı ve bu yüzden böyle korkunç bir eyleme giriştiği konuşuluyor. Kıskançlık - o yeşil gözlü canavar - bir kez daha en vahşi yüzünü gösterdi sanki.
O Gece Ne Oldu?
Mahalle sakinleri, o gece olup bitenleri anlatırken hâlâ titriyorlar. "Önce yüksek sesler duyduk," diyor bir komşu, "ama kimse böyle bir şey olacağını tahmin edemezdi tabii ki." İnsanın içini acıtan bir sessizlik çökmüş etrafa sonrasında. Ta ki polis sireni sesleri duyulana kadar.
Olay yerinde bulunan deliller, olayın nasıl geliştiğine dair ipuçları veriyor. Fakat bu ipuçları, gerçeğin ne kadar acımasız olabileceğini bir kez daha hatırlatıyor bize.
Yakalanma Anı
Şüpheli, olay yerinden uzaklaşmaya çalışırken yakalandı. Polis, hızlı müdahalesiyle kaçışını engelledi. Şimdi ise adalet önünde hesap vermeyi bekliyor. Peki, bu hesap, kayıp hayatların yerini doldurabilecek mi? Maalesef hayır.
Bu tür olaylar, toplum olarak hepimizi derinden yaralıyor. Bir ailenin yok oluşu, sadece o evi değil, tüm mahalleyi, hatta şehri etkiliyor. Ümraniye'de dün akşam başlayan acı, bugün hepimizin yüreğinde.
Uzmanlar, bu tür trajedilerin önlenmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini söylüyor. Ama bazen, ne yaparsan yap, bazı acıların önüne geçemiyorsun. Bu da hayatın en zor gerçeklerinden biri olsa gerek.