İzmir'in Bayraklı ilçesinde yaşanan olay, insanın yüreğini burkan türden. Öyle ki, bir babanın yaşadığı tarifsiz acının nerelere varabileceğini gösteriyor.
Her şey, 11 yaşındaki çocuğun hayatını kaybetmesiyle başladı. O küçücük yavrunun ardından kalan baba, adeta çılgına döndü. Kim bilir belki de uykuları kaçmıştı, belki de her gece oğlunun hayalini görüyordu.
Ve işte o korkunç an... Baba, eline aldığı silahla komşusunun kapısını çaldı. Kapı açılır açılmaz, hiç tereddüt etmeden tetiği çekti. Kurşunlar bir anda ortalığı inletti.
Olay Yerinde Kan Gölü
Sokak arasında patlayan silah sesleri, mahalle sakinlerini dehşete düşürdü. İnsanlar panik içinde koşuştururken, olay yerine gelen polis ekipleri manzarayla karşılaştı:
- Komşu Hüseyin K., olay yerinde hayatını kaybetmişti
- İki kişi de ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı
- Zanlı baba ise olay yerinden kaçmayı başarmıştı
O anları yaşayan bir tanık, "Hayatımda böyle bir şey görmedim" diyor, sesi titreyerek. "Bir anda silah sesleriyle irkildik. Dışarı çıktığımızda her yer kan içindeydi."
Acının Şiddete Dönüşmesi
Psikologlar bu tür olayları nasıl yorumluyor peki? Aslına bakarsanız, kayıp yaşayan insanların büyük bir kısmı şiddete başvurmuyor. Ama bazıları -özellikle de sosyal destekten yoksun olanlar- bu karanlık yolu seçebiliyor.
O baba da galiba öyle yaptı. Oğlunun ölümünden komşusunu sorumlu tuttu ve intikam almaya kalktı. Peki ya sonuç? Bir ölüm daha, iki yaralı ve parçalanmış aileler...
Olayla ilgili soruşturma derinlemesine devam ederken, zanlının yakalanması için çalışmalar sürüyor. Polis, bölgedeki güvenlik önlemlerini artırmış durumda.
Bu trajedi aslında şunu gösteriyor: İnsanın içindeki acı, bazen öyle büyük oluyor ki, mantığın yerini kör bir öfke alıyor. Ve işte o zaman, geri dönüşü olmayan yollara sapılıyor.
