İstanbul'da gece saatlerinde yaşanan bir olay, hem güvenlik güçlerini hem de yapay zekanın günlük hayatımızdaki yerini sorgulatacak türden. Her şey, sıradan bir kontrol noktasında başladı aslında.
Olay yerine gidenlerin anlattığına göre, bekçiler rutin bir kontrol sırasında alkollü olduğu anlaşılan bir vatandaşı durdurmuş. İşte tam bu noktada, beklenmedik bir gelişme yaşanmış. Kendinden emin bir tavırla -ki sarhoşluk verdiği özgüven olsa gerek- bekçilere siyasi parti başkanı olduğunu iddia etmiş.
Yapay Zeka Devreye Giriyor
Peki sonra? Sonrası daha da ilginç. Eve gidip, oturup bir şikayet dilekçesi yazmak yerine, günümüz teknolojisinden faydalanmış bu 'parti başkanı'. OpenAI'nin geliştirdiği GPT modeline, yaşadığı olayı anlatmış ve bekçiler hakkında resmi bir şikayet dilekçesi yazmasını istemiş.
Yapay zekanın kaleme aldığı dilekçede, bekçilerin görevlerini kötüye kullandığı ve kendisine keyfi muamelede bulunduğu iddia edilmiş. Dilekçe o kadar profesyonelce hazırlanmış ki, ilk bakışta bir avukat elinden çıkmış gibi duruyormuş.
Polis Şaşkınlık İçinde
Olayın polis ayağı ise tam bir komediye dönüşmüş. Gelen şikayeti inceleyen polis memurları, önce ciddi bir durumla karşı karşıya olduklarını düşünmüş. Ta ki, şikayetin kaynağını araştırmaya başlayana kadar.
Bir polis memurunun ifadesi oldukça çarpıcı: "Öyle sıradan bir dilekçe değildi, hukuki terminoloji mükemmel kullanılmıştı. Ama biraz araştırınca işin içinden yapay zeka çıktı. Hayatımda ilk kez böyle bir olayla karşılaşıyorum, doğrusu şaşırdık."
Sonuç Beklendiği Gibi Oldu
Tabii ki bu yaratıcı -biraz da komik- girişim beklenen sonucu vermedi. Yapılan soruşturma sonucunda, söz konusu vatandaşın herhangi bir siyasi partinin başkanı olmadığı ortaya çıktı. Bekçiler hakkında herhangi bir disiplin soruşturması açılmadı.
Olay, aslında günümüzde yapay zekanın ulaştığı noktayı ve insanların bu teknolojiyi nasıl kullandığını gösteren ilginç bir örnek oldu. Kim bilir, belki de gelecekte daha sık karşılaşacağımız türden olayların habercisiydi bu.
Peki sizce bu tür teknolojik gelişmeler, şikayet ve dilekçe süreçlerini kökten değiştirecek mi? Yoksa bu sadece modern zamanların ilginç bir anekdotu mu olarak kalacak? Zaman gösterecek...
