İstanbul Çekmeköy'de bir restoranda Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan'ı bıçaklayarak öldüren Mustafa Can Gül'ün (19) yargılanmasına başlandı. 16 Aralık 2025 tarihindeki ilk duruşmada, sanığın tanığın ifadesini kesmesi üzerine duruşma salonundan çıkarılması dikkat çekti. Mahkeme, otopsi raporunun gelmesini bekleyerek duruşmayı erteledi.
Duruşmadaki Gerilim Anları
Anadolu 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanık Mustafa Can Gül, maktul savcının yakınları ve avukatlar katıldı. İddianamede, 'tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen Gül, savunmasında psikolojik tedavi gördüğünü ve ilaç kullandığını belirtti.
Ancak duruşmanın en çarpıcı anı, olaya tanık olan ve maktulün iş ortağı Bilal Bilgin ifade verirken yaşandı. Bilgin'in açıklamaları sırasında sözünü kesen sanık Mustafa Can Gül, mahkeme heyeti tarafından duruşma salonundan çıkarıldı. Gül, bir süre sonra tekrar salona alındı.
Tanıkların Kan Donduran Anlatımları
Tanıkların beyanları, 3 Eylül 2025 akşamı Ömerli Mahallesi'ndeki restoranda yaşanan vahşeti tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. İlk tanık Bilal Bilgin, sanığın kapalı olan kapıdan işletmeye girdiğini, mutfaktan bıçağı alarak kendisine yürüdüğünü anlattı. Olay yerine gelen Savcı Ercan Kayhan'ı gören sanığın, hedef değiştirerek ona yöneldiğini ve bıçakla saldırdığını ifade etti.
Bir diğer tanık Celal Can ise, sanığın savcının boğazını "dairesel hareketlerle" kestiğine şahit olduğunu belirtti. Can, her yerde kan olduğunu ve hemen bitişikteki jandarma karakoluna haber vermeye gittiğini aktardı.
Nişanlısı Ayşegül Temel de ifadesinde, sanığın sol koluyla savcının başını kavradıktan sonra bıçakla boğazını kestiğini, savcının ardından yere düştüğünü gördüğünü söyledi. Başka bir müşteri tanık ise sanığın "Allahu Ekber" diyerek saldırdığını duyduğunu ekledi.
Ailelerin Beyanları ve Duruşmanın Ertelenmesi
Maktul savcının eşi, sanığın kendileriyle hiç iletişime geçmediğini ve pişmanlığını dile getirmediğini söyleyerek en üst cezayı istedi. Oğlu ise babasının sanığa yardımcı olduğunu, ancak iş göremeyince ilişkiyi kestiğini, sanığın da bunu takıntı haline getirdiğini anlattı.
Sanığın anne ve babası ise oğullarının maktulü baba gibi gördüğünü, kendisine verilen sözlerin tutulmadığını ve işlerinden çıkarılmasına maktulün sebep olduğunu iddia etti.
Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu'ndan otopsi raporunun gelmesini bekleme, üç ek tanığın dinlenmesi ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 28 Ocak Çarşamba gününe erteledi.