Sokak Ortasında Vahşet: 'Bana Soğuk Davranıyordu' Diyerek Sevdiği Kadını Katletti!
Sevdiği Kadını 'Soğuk Davranıyordu' Diye Katletti

İstanbul'un kalabalık caddelerinden birinde, güpegündüz yaşanan o vahşet anı, oradan geçen herkesin hafızasına kazındı. Adeta bir kabus gibi... Bir anlık öfkenin, nasıl da bir insan hayatını söndürebileceğinin acı bir kanıtıydı yaşananlar.

Olay, geçtiğimiz çarşamba günü öğle saatlerinde meydana geldi. İş çıkışı kalabalığının arttığı o saatlerde, iki insan arasındaki gerginlik birdenbire kontrolden çıktı. Tanıkların anlattığına göre, önce yüksek sesle bir tartışma duyuldu. Sonra... Sonrası bir anda her şeyin kızıla büründüğü o korkunç an.

"Soğuk Davranması" Ölüm Fermanı Oldu

Gözlerini öfke bürümüş bir adam, sevdiği kadına defalarca bıçak darbesi indiriyordu. Etraftakilerin çığlıkları, yardım çağrıları, o korkunç sahneyi durduramadı. Kadın, yardım gelene kadar hayatını kaybetti. O anları yaşayan bir tanık, "Daha dün gibi gözümün önünde. Hiç unutamam o anları. Sanki zaman donmuştu" diye anlatıyor.

Olay yerinden hızla kaçmaya çalışan zanlı, kısa süre sonra polis ekipleri tarafından yakalandı. İfadesinde ise akıl almaz bir savunma geliştirdi. Sanki her şey normalmiş, sanki her ilişkide yaşanan basit bir tartışmaymış gibi... "Son zamanlarda bana soğuk davranıyordu" diyordu. Bu cümle, bir insanın hayatını sonlandırmak için nasıl da yeterli görülebilirdi?

İlişkilerindeki Sorunlar Katliamın Gerekçesi Oldu

Aslında olayın arka planına bakıldığında, ilişkilerinde süregiden bazı sorunlar olduğu anlaşılıyor. Fakat kim bilebilirdi ki bu sorunların böyle kanlı bir finalle sonuçlanacağını? Zanlının ifadesinde, kadının son dönemde kendisinden uzaklaştığını, soğuk davrandığını iddia ettiği öne sürülüyor.

Peki ya şu soru: Bir insan, sevdiği kişinin soğuk davranmasını, onu öldürmek için bir neden olarak görebilir mi? Bu nasıl bir mantık, nasıl bir sevgidir ki öldürmekle sonuçlanır?

Olay yerinde yapılan incelemeler ve tanık ifadeleri, olayın ne kadar plansız ve ani bir öfke patlamasıyla gerçekleştiğini gösteriyor. Fakat bu, yaşanan vahşetin boyutunu hafifletmiyor elbette.

Toplumsal Bir Yara: Kadına Şiddet

Bu olay, aslında hepimizin malumu olan çok daha büyük bir sorunun sadece küçük bir parçası. Her gün gazetelerde, haber sitelerinde benzer hikayeler okuyoruz. Kimi ekonomik nedenlerle, kimi kıskançlıkla, kimi de "soğuk davranma" gibi akıl almaz gerekçelerle...

Uzmanlar, bu tür vakalarda en dikkat çekici noktanın, faillerin eylemlerini meşrulaştırma çabaları olduğunu söylüyor. "Bana şöyle yaptı, böyle davrandı" diyerek, aslında kendi suçluluk duygularını hafifletmeye çalışıyorlar. Sanki karşı tarafın davranışları, onları bu cinayeti işlemeye mecbur bırakmış gibi...

Oysa hiçbir gerekçe, bir insanın hayatını sonlandırmak için yeterli olamaz. Hele ki sevdiğiniz birinin hayatını...

Bu acı olay, bir kez daha gösterdi ki toplum olarak ilişkilerimizdeki sorunları konuşmak, uzlaşmak yerine şiddete başvurma eğilimimiz var. Peki nereye kadar? Kaç can daha bu şekilde söndürülecek? Kaç aile daha yıkılacak?

Sanık hakkında "kasten öldürme" suçundan soruşturma başlatıldı. Adalet yerini bulacak mı? Maalesef bu sorunun cevabını zaman gösterecek. Fakat bir gerçek var ki, hayatını kaybeden genç kadın geri gelmeyecek. Arkasında yaslı bir aile ve cevaplanmamış onlarca soru bırakarak...